Yakın mesai arkadaşları, Necmettin Erbakan'ı anlattı: Türkiye'nin problemleriyle hemhal olmuştu
Eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan'ın danışmanı ve Refahyol hükümetinin Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Doğan Aydal, Erbakan'ın vefatının 10. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, Necmettin Erbakan'ın bir yıllık iktidar döneminde büyük başarı ortaya koyduğunu söyledi.
Türkiye'ye daha fazla hizmet etmek istediklerini, 28 Şubat darbesi nedeniyle bunun gerçekleşmediğini anlatan Aydal, Erbakan ile çalıştığı için kendisini şanslı saydığını dile getirdi.
Yaşına rağmen Erbakan'ın kendilerinden daha dinç olduğunu belirten Aydal, "Erbakan, bize bir sorumluluk verdiğinde hiçbir bakan ve milletvekili bunu değiştiremezdi. Hocam önce bir yetkiyi veriyordu, yapıp yapamadığımızı bizzat kontrol ederek, sonra ikinci, üçüncü, dördüncü görevi veriyordu." dedi.
Sonucu olmayan bir işin Erbakan için öneminin olmadığını ifade eden Aydal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belli konularda istişare etmek için bizi bir araya toplardı akşamları. Unvanımızın önemi yoktu. Herkes fikrini söylerdi. Sonra derdi 'Bu işin sorumlusu şu kişi.' Hepimiz hocanın talebesiydik. Tanıdığım en iyi idarecilerden biriydi. Keşke hocamın daha fazla ülkeye hizmet edecek fırsatı olsaydı. İlim noktasında bir şey getirirseniz hocanın önüne, sonuna kadar sizi dinlerdi. Aklında sorular varsa sorardı. Düşüncelerinize hürmet ediyordu. Bir şeyde rahatsızlık duyuyorsa onu mutlaka sorardı."
Aydal, Erbakan'ın "nezaket sahibi bir lider" olduğuna işaret ederek, "Erbakan Hoca, tekerlekli sandalyede dahi Türkiye için yüreği sızlayan bir insandı. Bunu herkes biliyor. Ömrünün sonuna kadar Türkiye'nin problemleriyle hemhal olmuştu. Bu da bizim için çok güzel bir örnektir." diye konuştu.
Refahyol hükümeti döneminde Bayburt Milletvekili ve Necmettin Erbakan'ın Saadet Partisi Genel Başkanlığı döneminde partinin genel sekreterlik görevini yürüten Suat Pamukçu da Erbakan ile siyasi yasaklı olduğu zaman sık sık görüştüklerini söyledi.
Erbakan'ın ömrünün mücadeleyle geçtiğine dikkati çeken Pamukçu, "Vefat ettiği gün bile bizi il divanına görevli olarak Erzurum'a gönderdi. Vefat haberini Erzurum'da almıştık. Şimdi o saat aklıma geliyor. Gerçekten çok hüzünlü bir saatti. Hiç unutamayacağım bir saatti." ifadelerini kullandı.
Erbakan'ın hep ahireti ve insanların yararını düşündüğünü dile getiren Pamukçu, şunları kaydetti:
"Erbakan Hoca ile çalışmak her insana nasip olmayacak bir görevdir. Hem onur verici hem de çok zor bir görevdir. Çünkü rahmetli hocam her işin sağlam yapılmasını isterdi. Eksik bırakılmasını istemezdi. Hep bardağın boş tarafının hesabını sorardı. Kendisi mükemmeliyetçi olduğu için herkesin çalışmalarında mükemmel olmasını isterdi. Çok az uyuyan, neredeyse 3-4 saatlik uykuyla yetinen bir insandı. Ömrünün büyük bir kısmını çalışmakla geçirdi."