Örneğin; ABD'de her yıl 15-20 yaşları arasında 4 bin gencin kendi canına kıydığı saptanmıştır. Bu sayı tüm nüfus içinde görülen intiharların %12'sini oluşturmaktadır. İntihar girişimleri ise, ölümle bitenlerin en az 10 katı olduğu kestirilmektedir.
Erkekler arasında ölümle sonuçlanan intiharlar, kızlara göre 3 kat daha yüksektir. 15-19 yaşları arasında çok yüksek oranlara varan araba kazalarının birçoğunun da gizli intihar girişimleri olduğu söylenebilir. Ayrıca gençler arasında intihar girişimlerinin skiye göre hızlı bir artış gösterdiği gözlenmektedir.
Ortalama intihar yaşı da gittikçe düşmektedir. En çok başvurulan canına kıyma yöntemi uyku ilaçları, yatıştırıcılar ve başka ilaçlar içmedir.
Kendini asma, yüksekten atlama, ateşli silahla daha seyrek ve daha ciddi intihar girişimlerinde kullanılan yöntemlerdir. İntihara girişim, çaresiz kalan kişinin sorunlarından umutsuz bir kaçış olarak yorumlanabilir. Bu sorunlar kendinden ve çevreden kaynaklanabilir. Sonuçta kişi, hiçbir çıkış yolu olmadığını, olaylar karşısında eli kolu bağlı kaldığını anlamakta, umutsuzluk, karamsarlık içine düşmekte gidişi değiştirecek güçten yoksun kaldığını görmektedir. İntihara kalkışması hem kendini cezalandırma, hem de bu duruma düşmesine neden olanlardan bir öç alma davranışıdır.
İntihar girişimi bir anda oluveren bir davranıştır. Ama hazırlığı uzun sürer. Gencin, çocukluğundan gelen sorunların ergenlik çağında ortaya çıkan yeni çatışmalara ve durumlar eklenir. Gencin çevresiyle ilişkileri bozulur, yalnızlaşır, desteksiz kalır. Genellikle son bir olay, bir çatışma, bir darbe, örseleyici bir yaşantı, gencin savunmalarını yıkarak öz kıyımın tetiğini çeker.
Ayrıca kimin hangi koşullarda intihar girişimi yapacağını kestirmek zordur. Hangi yaşantı ve durumun, gencin dayanma gücünü aşıp onu intiharın eşiğine getireceği önceden bilinemez. Bu nedenle depresyon maskeli bir biçimde bir süre kendini gizleyebilir. Belli bir örseleyici olaydan sonra savunmalar yetersiz kalınca genç, intiharı son çözüm olarak deneyebilir.

Genç intiharına yol açan başlıca nedenler:
• Uzun süreli aile problemleri
• Ailede ilişki yokluğu ve tırmanmakta olan aile içi sorunlar
• Sosyal ilişkilerde kopukluk ya da bozukluk
• Duyguların zayıf kontrolü ve cinsel uyum zorlukları
• Sorunları çözmede başarısız çabalar
• Ailede veya gencin kendisinde depresyon veya diğer ruhsal bozukluklar