Venezuela'daki karışık politik olayların analizi şöyledir.
Başkan Maduro 2013 yılında Başkanlığı küçük bir farkla kazanmıştır, muhalefet ise 2015 meclis seçimlerini kazanır ve vekillerin 3/2 sini eline geçirir ve bunu fırsat bilen muhalefet hemen Başkan Maduro'yu Başkanlıktan azledildiğini, Meclis Başkanınım geçici yeni Devlet Başkanı olduğunu ilan eder ve savaş başlar.
Başkan Maduro'da meclis seçimlerinde ciddi şaibeler olduğunu üç millet vekilinin isminin yolsuzluklara karıştığını ve meclisin fesh edilmesini Anayasa Mahkemesinden talep eder .
Anayasa Mahkemeside Başkan Maduro'ya yeni bir seçim yapmalarını ve Kurucu Meclis vekilleri seçiminin yapılmasını emreder.
Seçimleri yapılır muhalefet seçimlere katılmaz Başkan Maduro kurucu meclis vekillerinin tamamını alır. Geçen yılda Başkanlık seçimi yapılır ve muhalefetin 3 büyük partisi seçimlere katılmaz.
Devlet başkanı Maduro ülkede %47 oy kullananların %67 oyunu alır. 10 Ocakta 2019 tekrar yemin ederek ikinci dönem Başkanlığına başlar.
Muhalefet seçimlerin hükümsüz olduğunu Başkan Maduro'nun görevinin bittiğini onun için Meclis Başkanın Başkan olduğunu ABD'nin destkelrinide alarak dünyaya ilan ederler.
Eğer muhalefet 2015 teki seçimleri kazandığında uslu uslu oturup görevini yapsaydı Başkan Maduro'nun görevini bitirmesini bekleseydi belkide bugünkü olanların hiçbiri yaşamayacaktı, belkide bugün Halk tarafından seçilmiş Muhalefetten biri Başkan olabilecekti.
Muhalefetin seçimlere katılmama beceriksizliği ve hazımsızlığı, aç gözlülük kendi ülkeslerini ateşe atmaktan çekinmeyen hırçın bir tavır içerisinde olması ülkeyi bir çıkmaza sokmaya çalışması.
Bu durum birazda Türkiye'deki muhalefti hatırlatmıyormu?