Konuşmasında Aybet, küresel güvenlik sorunlarının son 10 senede değiştiğini ve siber saldırılar, hibrid savaş teknikleri, yeni gelişen ve yıkıcı teknolojiler, uzay, uluslararası deniz ve hava yolları gibi küresel ortak alanların güvenliği ve pandemilerde toplumların sürdürebilir dayanıllıklarının da artık birer güvenlik meselesi haline geldiğini söyledi. Çok boyutlu ve savunma da yeni inovasyonlar gerektiren bu küresel meydan okumalara karşı, Türkiye'nin bölgesinde bir istikrar sağlayıcı askeri ve diplomatik güç olarak NATO'ya değer kattığını belirtti.
Küresel güvenlik kavramlarının değişmesiyle transatlantik ittifakının da güvenlik sorunlarına yaklaşımının yeni bir evreye girdiğini kaydeden Aybet, bu konu da da Türkiye'nin önemli katkıları olacağını kaydetti. NATO'nun kısa vadede aşması gereken sorunun müttefikler arasında değişik tehdit algılarının olduğunu fakat kurulduğu günden bu yana NATO'nun her değişen zamanın koşullarına göre kendini adapte edebilmesi bu yeni dönemde de kendini yenileyebileceğini gösterdiğini kaydetti. Aybet, yeni bir NATO'da Türkiye'nin transatlantik ittifakının gücünü arttırılacağını söyledi.