scale up vize
scale up vize
Deniz Caner    Araştırmacı Yazar
Köşe Yazarı
Deniz Caner Araştırmacı Yazar
 

Bir yağma hikayesi

Dünya dünya olalı ne bu kadar zulüm gördü ne bu kadar zillet diyesi geliyor insanın, Suriye'de nerdeyse 7 yıldır süren savaşa baktığında. Belki yaşanılan acının büyüklüğünden değil de hala bu yüzyılda göz göre göre tarihten silinen ülkelerin  olmasından.  Geçmişte de daha acı zulümler oldu şüphesiz. Batı'nın bu sömürgeci tarihi Kolomb'un Amerika'yı keşfinden 50 yıl önce başladı. Avrupa ülkelerinin altın ve elmas arama niyetiyle gittikleri Afrika'da 16. Yüzyılın başına gelindiğinde neredeyse 200 bin Afrikalı köle konumuna düşmüş ve ülkeleri yağma edilmişti. Bu sayı daha sonraları ise 12 milyona çıktı. Artık Afrika ve Amerika Avrupa'nın malı olmuş insanları da hayvana mazur görülmeyecek bir köle statüsünde alınıp satılıp vahşice öldürülmüşlerdi.  Eskiden direk altına ihtiyacımız var diye sömürgeleşen ve yağma edilen ülkeler şimdi post modern bir şekilde türlü oyunlar ve planlarla yokediliyor ve ikinci perde vizyona giriyor. Bu defa amacımız demokrasi ve terörle mücadele!  Bakıyorsunuz Afganistan'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da ne devlet kaldı, ne halk, ne de o halkın kültürü ve medeniyeti. Nedense kütüphaneler, müzeler güdümlü füzelerin hedefi seçildi, nedense sivil halk ve masum insanlar.  Bugün Suriye'ye baktığımızda Musul'u Daeş'ten temizledik naraları atan bu emperyalistler ve işbirlikçileri en az 20 bin sivil ve buna karşılıkta ancak 2 bin terörist öldürdüler. Yani her teröriste 10 sivil kurban edildi zafer edalarıyla. Kimse de çıkıp bir halkı sistemli bir şekilde yok etmeye mi geldiniz yoksa teröristi mi, diyemedi. En acısı da bu ya!  Daeş bir Islam Devleti olarak Irak'tan sözde çıkarıldı ama terör grubu olarak hala mevcudiyetini koruyor. Çünkü bu teröristlerin birçoğu yani yaklaşık 10 bini ne hikmetse kaçarak başka yerlerde kendilerine verilen görevi ifa etmeye koyuldular. Çünkü bunların sayılarını mümkün olduğunca diri tutmak lazım ki hedefe ulaşılsın. Musul'daki yapılan insanlık katliamı da daha işin hiç dokunulmamış tarafı. Nitekim 68 milletin savaş uçaklarının ve envanterinin yaptığı terörist avı filmi devam ediyor. Şimdi sıra Rakka'da. Acaba orada işin sonunda her terörist başına kaç sivil düşecek!? Ne acı değil mi nerdeyse katilimizi sever olduk. Irak'a "demokrasi" getiren, Suriye'yi Daeş'ten, Afganistan'ı Taliban' dan, Libya'yı diktatörden temizleyen bu emparyalist zihniyet daha önceleri de altın arıyordu Afrika'da tarihte görülmemiş zulüm ve işkencelerle. Şimdi günümüzün diğer altını olan Petrol var ve daha ne hesaplar. Onun için mazluma da yine ölmek..
Ekleme Tarihi: 17 Ağustos 2017 - Perşembe

Bir yağma hikayesi


Dünya dünya olalı ne bu kadar zulüm gördü ne bu kadar zillet diyesi geliyor insanın, Suriye'de nerdeyse 7 yıldır süren savaşa baktığında. Belki yaşanılan acının büyüklüğünden değil de hala bu yüzyılda göz göre göre tarihten silinen ülkelerin  olmasından. 

Geçmişte de daha acı zulümler oldu şüphesiz. Batı'nın bu sömürgeci tarihi Kolomb'un Amerika'yı keşfinden 50 yıl önce başladı. Avrupa ülkelerinin altın ve elmas arama niyetiyle gittikleri Afrika'da 16. Yüzyılın başına gelindiğinde neredeyse 200 bin Afrikalı köle konumuna düşmüş ve ülkeleri yağma edilmişti. Bu sayı daha sonraları ise 12 milyona çıktı. Artık Afrika ve Amerika Avrupa'nın malı olmuş insanları da hayvana mazur görülmeyecek bir köle statüsünde alınıp satılıp vahşice öldürülmüşlerdi. 

Eskiden direk altına ihtiyacımız var diye sömürgeleşen ve yağma edilen ülkeler şimdi post modern bir şekilde türlü oyunlar ve planlarla yokediliyor ve ikinci perde vizyona giriyor. Bu defa amacımız demokrasi ve terörle mücadele! 

Bakıyorsunuz Afganistan'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da ne devlet kaldı, ne halk, ne de o halkın kültürü ve medeniyeti. Nedense kütüphaneler, müzeler güdümlü füzelerin hedefi seçildi, nedense sivil halk ve masum insanlar. 

Bugün Suriye'ye baktığımızda Musul'u Daeş'ten temizledik naraları atan bu emperyalistler ve işbirlikçileri en az 20 bin sivil ve buna karşılıkta ancak 2 bin terörist öldürdüler. Yani her teröriste 10 sivil kurban edildi zafer edalarıyla. Kimse de çıkıp bir halkı sistemli bir şekilde yok etmeye mi geldiniz yoksa teröristi mi, diyemedi. En acısı da bu ya! 

Daeş bir Islam Devleti olarak Irak'tan sözde çıkarıldı ama terör grubu olarak hala mevcudiyetini koruyor. Çünkü bu teröristlerin birçoğu yani yaklaşık 10 bini ne hikmetse kaçarak başka yerlerde kendilerine verilen görevi ifa etmeye koyuldular. Çünkü bunların sayılarını mümkün olduğunca diri tutmak lazım ki hedefe ulaşılsın. Musul'daki yapılan insanlık katliamı da daha işin hiç dokunulmamış tarafı. Nitekim 68 milletin savaş uçaklarının ve envanterinin yaptığı terörist avı filmi devam ediyor. Şimdi sıra Rakka'da. Acaba orada işin sonunda her terörist başına kaç sivil düşecek!?

Ne acı değil mi nerdeyse katilimizi sever olduk. Irak'a "demokrasi" getiren, Suriye'yi Daeş'ten, Afganistan'ı Taliban' dan, Libya'yı diktatörden temizleyen bu emparyalist zihniyet daha önceleri de altın arıyordu Afrika'da tarihte görülmemiş zulüm ve işkencelerle. Şimdi günümüzün diğer altını olan Petrol var ve daha ne hesaplar. Onun için mazluma da yine ölmek..
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.