5 ülkeden 13 müzisyen UNICEF için bir araya geldi

Sektörde 25 yıldır faaliyetlerini sürdüren ve yıllık 3,2 milyon tonluk kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük A Tipi gümrüklü antrepolarından biri olma özelliğini elinde bulunduran ACE
Grup’un, tarihi İpek Yolu’nu canlandırıp, bu rota üzerindeki ülkelerde UNICEF Türkiye Milli Komitesi ile ortak organizasyonlar geliştirmeye yönelik başlattığı “Art of Trade” projesinin
ikinci adımı hayata geçiyor.

Projenin ilk ayağında bu yıl Türk heykeltıraş Eşber Karayalçın tarafından tasarlanan ve “Art of Trade” adını taşıyan heykel, Çinli ve İngiliz sanatçıların katkılarıyla şekillendirilmişti. Bu heykel önce Londra, ardından Şangay sonrasında da İstanbul'da sergilendi. Proje; tarihi İpek Yolu’nu canlandırıp, bu rota üzerindeki ülkelerde UNICEF Türkiye Milli Komitesi ile ortak organizasyonlar geliştirmeyi hedefliyor. Proje ile her yıl İpekyolu üzerinde yer alan iki ülkedeki ihtiyaç sahibi çocuklara destek sağlanacak. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 100 bin dolarlık bir
kaynak UNICEF'e aktarıldı.


Projenin bu yılki ikinci ayağında ise müzik var. “Symphony of Silk and Metal by the Aces of the Silk Road” adını taşıyan projede Türk, Çinli, İranlı, Kazak ve Amerikalı müzisyenler bir
araya getiriyor.

İstanbul’da bir hafta süreyle bir arada olan müzisyenler, bestesi Deniz Güngör ve Serdar Öztop tarafından yapılan “İpek ve Metalin Senfonisi” isimli bir saatlik eseri seslendirdiler.
Beş ülkeden 13 müzisyenin seslendirecekleri senfoninin dünya prömiyeri 31 Ekim tarihinde Londra’da gerçekleştirilecek. Proje için Türk müzisyen Deniz Güngör'ün
geliştirdiği “Aquadrum” adlı enstrümanın da 90 cm yüksekliğinde özel bir versiyonu imal ediliyor. Gösteri için özel olarak bestelenen eseri ilginç kılansa, bölgeye ait geleneksel müzik
aletleriyle metalden üretilmiş enstrümanların bir arada kullanılması. Bu enstrümanlardan biri de Türk besteci – müzisyen Deniz Güngör’ün icat ettiği, çelikten üretilmiş Aquadrum.
Bunun yanı sıra metal Tibet çanakları, alüminyum ney, pirinç borular ve içine konan suyla akordu değişen “titreşim çanağı” gibi ilginç müzik aletleri metalin tınısını esere taşıyacak.

Farklı ulusları, kültürleri, müzik geleneklerini bir araya getiren “Symphony of Silk & Metal”, İpek Yolu’nun bu işlevinin altını çizerken, yeni dönemde de bu bölgenin işbirliğine, paylaşım ve yardımlaşmaya duyduğu gereksinimi hatırlatıyor.

Günümüzde kurumsal iletişim, sahip olduğunuz kaynak ve kanalları eşgüdümlü ve uyum içinde kullanarak sinerji yaratmayı gerektiriyor. Art of Trade projesi ACE’nin başarısına
katkıda bulunduğu ölçüde ilginç ve ilham verici bir örnek olmaya aday gibi.

Projede beş farklı ülkeden; Türkiye, Çin, Kazakistan, İran ve ABD’den müzisyenler yer alıyor. Çinli sanatçı Ma Di, geleneksel flütü ile projemize katılıyor. Kazakistan’dan aramıza katılan
Hassak 5 genç müzisyenden oluşan bir grup. Grubun her üyesi geleneksel Kazak enstrümanlarının usta birer icracısı.
Arash ve Siavash Ahmadi Nasab geleneksel İran müziğinin iki ustası. Bu ülkeyle özdeşleşmiş tar ve kemançeleriyle pek çok albümde konuk sanatçı olarak yer alan iki kardeş, çeşitli grupların üyesi olarak İran’da ve yurt dışında pek çok turneye katılmış. ABD doğumlu perküsyonist Jarrod Cagwin, dünya çapında tanınmış ve pek çok önemli sanatçıyla çalışmış bir müzisyen. Ayrıca İstanbul Devlet Konservatuvarı Müzik bölümünde eğitmen olarak da görev yapıyor.

Türkiye’den ise Deniz Güngör, Melisa Uzunarslan ve Serdar Öztop projemizin önemli parçaları.

Deniz Güngör, 2009 yılında Aquadrum adını verdiği metal enstrümanı geliştirdi. Bu proje için de bu enstrümanın 90 cm yüksekliğinde bir versiyonunu imal etti. Melisa Uzunarslan’ı “Symphony of Silk & Metal” projesinde hem kemanı hem de etkileyici vokaliyle dinleyeceğiz. Projeye hem besteci hem de müzikal yönetmen olarak katılan Serdar Öztop ise usta bir müzisyen ve besteci ve yapımcı.