Türk Araştırmacıdan Strateji Bilimine Yeni Katkı: Kognitif Hegemonya

GÜNDEM 05.12.2025 - 12:37, Güncelleme: 05.12.2025 - 12:37
 

Türk Araştırmacıdan Strateji Bilimine Yeni Katkı: Kognitif Hegemonya

Strateji ve güvenlik analisti Gürkan Karaçam, modern devletlerin görünmez güç mücadelesini açıklayan yeni bir bilimsel kavramı literatüre kazandırdığını duyurdu: Kognitif Hegemonya. Karaçam’ın ortaya koyduğu bu kavram; algı yönetimi veya psikolojik harp tekniklerinin ötesine geçerek, toplumların düşünme mimarisini şekillendiren büyük ölçekli zihinsel hakimiyet mekanizmalarını açıklamayı hedefliyor.
Karaçam, kavramın bilimsel tanımını ilk kez kamuoyuna şu ifadelerle açıkladı: “Kognitif Hegemonya, bir milletin düşünme süreçlerini, algısal çerçevesini, kolektif hafızasını ve gerçeklik yorumlama kapasitesini etkileyen tüm zihinsel mekanizmaların sistematik ve stratejik biçimde incelenmesini konu alan bilimsel disiplindir. Bu disiplin; kültür, medya, eğitim, teknoloji, bilgi akışı ve bilinçaltı yapıların nasıl yönlendirildiğini analiz eder, bu yönlendirmelerin toplumsal davranışa nasıl dönüştüğünü açıklar.” Karaçam’ın bilimsel yaklaşımı, modern çağdaki güç rekabetinin artık tanklarla değil, bilişsel altyapılar üzerinden yürüdüğünü savunuyor. Ona göre kognitif hegemonya: Bir toplumun neyi nasıl düşündüğünü, Gerçekliği hangi araçlarla algıladığını, Tehditleri nasıl yorumladığını, Umut ve korkularının nasıl şekillendiğini belirleyen ana eksen hâline gelmiş durumda.   “Hayati bir kavram, çünkü zihin işgal edildiğinde devletin bedeni ayakta kalsa da ruhu çökebilir” Karaçam, bu kavramın neden kritik olduğunu şöyle özetliyor: “Toplumun zihinsel hâkimiyet alanı ele geçirildiğinde, devletin tüm stratejik refleksleri zayıflar. Ekonomi, güvenlik, diplomasi, hatta sosyal uyum bile doğrudan zihinsel manüplasyonlara bağımlı hale gelir. Bu yüzden kognitif hegemonya, devletlerin bekası açısından artık askerî ve ekonomik güç kadar hayati bir alandır.” Onun değerlendirmesine göre, ABD’nin FM 3-05.30 Psikolojik Harekât Talimnamesi gibi doktrinler, bu bilimin uygulamaya dökülmüş şekilleridir. Karaçam ise bu uygulama alanına teorik bir üst çatı kazandırarak, bilimsel ismini koydu.   Türkiye için stratejik çağrı Karaçam, Türkiye’nin bu yeni bilim alanını gecikmeden kurumsallaştırması gerektiğini belirtiyor: Üniversitelerde Kognitif Hegemonya kürsüleri açılması, Devlet bürokrasisinde bilişsel güvenlik merkezlerinin kurulması, TSK ve MİT içinde bilişsel harp akademilerinin yapılandırılması, Medya, eğitim ve dijital ekosistemlerde zihinsel güvenlik stratejileri geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.   “Geleceğin savaşları zihinlerde kazanılacak” Karaçam, uyarısını şu çarpıcı sözlerle noktalıyor: “Devletler artık toprak için değil, zihin için rekabet ediyor. Zihnini koruyamayan millet, sınırlarını koruduğunu sadece zanneder. Kognitif Hegemonya, bu çağın en kritik savunma hattıdır.” Uzmanlar, Karaçam’ın tanımının önümüzdeki dönemde akademik ve stratejik çevrelerde tartışılmaya başlanacağını, kavramın Türkiye kaynaklı yeni bir düşünsel çerçeve olarak uluslararası literatüre girebileceğini belirtiyor.    
Strateji ve güvenlik analisti Gürkan Karaçam, modern devletlerin görünmez güç mücadelesini açıklayan yeni bir bilimsel kavramı literatüre kazandırdığını duyurdu: Kognitif Hegemonya. Karaçam’ın ortaya koyduğu bu kavram; algı yönetimi veya psikolojik harp tekniklerinin ötesine geçerek, toplumların düşünme mimarisini şekillendiren büyük ölçekli zihinsel hakimiyet mekanizmalarını açıklamayı hedefliyor.

Karaçam, kavramın bilimsel tanımını ilk kez kamuoyuna şu ifadelerle açıkladı:

“Kognitif Hegemonya, bir milletin düşünme süreçlerini, algısal çerçevesini, kolektif hafızasını ve gerçeklik yorumlama kapasitesini etkileyen tüm zihinsel mekanizmaların sistematik ve stratejik biçimde incelenmesini konu alan bilimsel disiplindir. Bu disiplin; kültür, medya, eğitim, teknoloji, bilgi akışı ve bilinçaltı yapıların nasıl yönlendirildiğini analiz eder, bu yönlendirmelerin toplumsal davranışa nasıl dönüştüğünü açıklar.”

Karaçam’ın bilimsel yaklaşımı, modern çağdaki güç rekabetinin artık tanklarla değil, bilişsel altyapılar üzerinden yürüdüğünü savunuyor. Ona göre kognitif hegemonya:

  • Bir toplumun neyi nasıl düşündüğünü,
  • Gerçekliği hangi araçlarla algıladığını,
  • Tehditleri nasıl yorumladığını,
  • Umut ve korkularının nasıl şekillendiğini

belirleyen ana eksen hâline gelmiş durumda.

 

“Hayati bir kavram, çünkü zihin işgal edildiğinde devletin bedeni ayakta kalsa da ruhu çökebilir”

Karaçam, bu kavramın neden kritik olduğunu şöyle özetliyor:

“Toplumun zihinsel hâkimiyet alanı ele geçirildiğinde, devletin tüm stratejik refleksleri zayıflar. Ekonomi, güvenlik, diplomasi, hatta sosyal uyum bile doğrudan zihinsel manüplasyonlara bağımlı hale gelir. Bu yüzden kognitif hegemonya, devletlerin bekası açısından artık askerî ve ekonomik güç kadar hayati bir alandır.”

Onun değerlendirmesine göre, ABD’nin FM 3-05.30 Psikolojik Harekât Talimnamesi gibi doktrinler, bu bilimin uygulamaya dökülmüş şekilleridir. Karaçam ise bu uygulama alanına teorik bir üst çatı kazandırarak, bilimsel ismini koydu.

 

Türkiye için stratejik çağrı

Karaçam, Türkiye’nin bu yeni bilim alanını gecikmeden kurumsallaştırması gerektiğini belirtiyor:

  • Üniversitelerde Kognitif Hegemonya kürsüleri açılması,
  • Devlet bürokrasisinde bilişsel güvenlik merkezlerinin kurulması,
  • TSK ve MİT içinde bilişsel harp akademilerinin yapılandırılması,
  • Medya, eğitim ve dijital ekosistemlerde zihinsel güvenlik stratejileri geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

 

“Geleceğin savaşları zihinlerde kazanılacak”

Karaçam, uyarısını şu çarpıcı sözlerle noktalıyor:

“Devletler artık toprak için değil, zihin için rekabet ediyor. Zihnini koruyamayan millet, sınırlarını koruduğunu sadece zanneder. Kognitif Hegemonya, bu çağın en kritik savunma hattıdır.”

Uzmanlar, Karaçam’ın tanımının önümüzdeki dönemde akademik ve stratejik çevrelerde tartışılmaya başlanacağını, kavramın Türkiye kaynaklı yeni bir düşünsel çerçeve olarak uluslararası literatüre girebileceğini belirtiyor.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.