Yeni politik anlayışa göre, seçmenin iradesinin hiçe sayıldığı, buna mukabil siyaseten sadece en güçlünün karar verme yetkisinin olduğu bir siyasi tragedyanın içinde yer alan seçimle işbaşına gelmiş siyasi figürler, sorumlu oldukları seçmen yerine, "ben" merkezli güç anlayışına tabi olmaları, ister istemez toplumda kötümser bir ruh halinin oluşmasına neden olmaktadır.
Siyaseten yeni tabuların ortaya çıkması, siyaseti daha karmaşık boyutlara taşımaya, bir başka değişle ‘totemleştirme’ eğilimine doğru sevk edeceğe benzemektedir.
Siyasetten, zihni kapıların muğlaklaştırıldığı bir dönemde, Saul Bellow’ın ; “Herkes bilir ki, siyasi baskının incesi ya da titizi olmaz. Bir siyasetçiye gem vurduğunuzda, diğerlerini de gemlemiş olursunuz” ifadesi siyasi perspektifin yeni meydan okuyuş anlayışını ortaya koyması bakımından büyük önem arz etmektedir.