KORKMA ! (Mehmet Akif'in Anısına)
Hilal adına söz söyleyip irade kuşanan kahramanları KORKMA! diyerek destanlaştıran adam, Türkün sinesinde ki ateşi her daim canlı tutarak bu ateşi nesillerden nesile taşıyan bir fikir adamı, Mehmet Akif…
Sönmeyecek şafaklardaki yıldızı kendine pusula edenleri bilip de yazmak ne güzel marifettir.
Sorarım yeryüzünde nefes alıp veren yüreği vatan diye atan her ferde, kâğıt ve kalem bulamayıp İstiklal Marşını tırnaklarıyla duvarlara kazıyan Mehmet Akif’in parmaklarından damlayan kan mıdır yoksa tarih mi?
Ömrü boyunca tertemiz kalan bir yüreğin haykırdığı bir destan olan İstiklal Marşı sonsuza dek sürecek bir bağımsızlığın tecellisidir. Sadece 10 kıtadan ibaret bir eser değildir İstiklal Marşı, bu marş Adriyatik’ten, Balkanlara Balkanlardan Anadolu’ya Anadolu’dan ise Kafkasya’ya kadar uzanan bir
aşkın hikâyesidir. Binlerce yıllık bir tarihin ilmek ilmek örülüp, satır satır nakşedildiği bir şaheserdir.
Tarihin tozlu sayfalarına değer katan Türk milletinin ruhu hep aynı nida ile var olmamış mıdır? Bedrin Aslanlarının, Asım’ın Neslinin ve Çanakkale Kahramanlarının içinde zerresini duymadığı his İstiklal Marşının ilk cümlesi değil midir? Aynı dakikada nefes alıp aynı dakikada şehadet şerbeti içenlerin birbirine söylediği tek bir cümle vardır… KORKMA!
Binlerce yıl önce yazıldı aslında İstiklal Marşı, gün batıp ta Ay doğunca bir yıldız gibi al
kanlara bürünen şühedanın vatan topraklarına yazdığı destandı aslında İstiklal Marşı, sadece bir fikir ve bir ruh gerekti onu canlandırmaya, Akif için kâğıda ve kaleme gerek yoktu. Sadece tarih yol gösterecekti ona ve tek bir mısra döküldü dudaklarından… KORKMA!
Ömrü de memleketi gibi garip geçmişti Akif’in ne para istedi ne şan ne de şöhret çünkü biliyordu mısralarında her şeyden ama her şeyden üstün olan bir aşkı yazdığını, toprakları toprak
yapanların destanını yazıyordu. Her harfinde yeniden doğuyor, her harfinde kat ve kat zenginleşiyordu aslında, paraya ihtiyacı yoktu o sonsuza dek sürecek bir İstiklalin sonsuza dek sürecek izlerini kazıyordu mısralarına…
100 yıl önce yüreklere kazınan bu aşkı aynı heyecanla kendi sinemizde yaşamanın gururu içerisindeyiz. Ne Akif’i unuttuk ne de tarihin tozlu sayfalarından bir gül misali topladığı ve buket haline getirip bizlere armağan ettiği İstiklal Marşımızı, cihan varlığını sürdürdüğü müddetçe de karşımıza kim çıksa da nice çoklar karşısında az kalsak da söyleyeceğimiz tek bir söz olacaktır…
KORKMA!
Mehmet Akif Ersoy’un yaktığı ateşi kor kor yüreklerinde taşıyanlara selam olsun Allah Bir Daha Bu Millete İstiklal Marşı Yazdırmasın…