Bir süredir yazı yazmamış olsam da aradan geçen zaman içinde vize başvurularının tam da içindeydim. Şimdi, siz değerli okuyucularımdan uzak olduğum dönemde İngiltere vize başvurularıyla ilgili olarak gözlemlediğim bazı hususları aktarmak istiyorum. Yaz sezonu yaklaştı. İngiltere’ye gidişler bu dönemde artıyor. İngiltere’deki vatandaşlarımız, uzun zamandır göremedikleri Türkiye’deki akrabalarını yaz tatili için davet etmek istiyor. Türkiye’deki öğrenciler, yaz okulunda İngilizce eğitim görmek istiyor. Buna benzer birçok sebeple, özellikle bu dönem, hatırı sayılır sayıda vize başvurusu yapılıyor. Bu başvurular yapılırken, gidiş sebebi ne olursa olsun, herkesin karşısına bir vize engeli çıkıyor? İşte o engeli aşarken iki seçenek var: -Ya, bu iş avukat/danışman/vize acentasına verilebilir, ya da, -Başvuru sahibi veya yakınları kendi başına vize başvurusunu yapmak isteyebilirler. Her şeyden önce, şunu söylememiz gerek: Vize başvurusu yapmak için avukat/danışman/acenta bulmak şart değildir.Yani, aslında herkes vize başvurusunu kendisi hazırlayabilir. Buna, hukuki bir engel yoktur. Ama tavsiyemiz, mutlaka bu işi iyi bilen profesyonel kişilerin danışmanlığında bu işin halledilmesidir. Şunu iyice anlamak gerekiyor: Vize başvurusu, bakkaldan alışveriş yapmak, internete girip sipariş vermek veya diğer günlük işlerimiz gibi sürekli yaptığımız ve alışkın olduğumuz bir iş değil. Bir kere, her şeyden önce, başvurduğunuz yer, oturduğunuz ilçenin belediyesi veya mahallemizdeki muhtarlık değil. Yabancı bir ülkenin makamına, yani konsolosluğa başvuruyorsunuz. Milletlerarası nitelikle bir iş. Bu işin, doğal olarak, kendine mahsus kuralları var. Ama kuralları önce bulmak, sonra okumak gerekiyor. İngilizce yazılmış olan bu kuralları bulmak, okumak, anlamak ve öğrenmek zaman alıyor. Kuralları bilseniz bile, mesela, formun nasıl doldurulacağını hiçbir yerde yazmıyor. Bundan başka, kurallarda yazmayan püf noktaları var. Haydi bunların hepsini hallettik diyelim; vize kurallarını biliyorsunuz, iyi derecede de İngilizce’niz var, diyelim. Bunlar olsa bile vize işiyle uğraşacak zamanınız olmayabilir. Vize başvurusu, ‘’evrakları topladım, verdim, oldu’’ şeklinde basite indirgenebilecek bir iş değildir. Evet, bazı kişilerin vize alması zor olmayabilir. Gelir durumunuz çok iyiyse, kariyeri parlak bir avukat iseniz, devlet memuru veya emekli iseniz belki vize almanız diğer kişilere göre daha kolay olabilir. Çevrenizdeki kişiler, işyerinde arkadaşınız, mahallede komşunuz, amcanızın oğlu geçenlerde vize almış olabilir. Hem de ‘’iki tane belge koyduk, hemen 6 aylık vizeyi bastılar’’ diye size hava atıyor olabilirler. Şunu unutmayın: Her başvuru ayrıdır. Kolayca vize aldığını iddia eden kişilerin dosyasını siz bizzat görmediniz. Konulan evrakları bilmiyorsunuz. Belki onların dosyasında, başvurularını güçlendiren başka belge ve faktörler var. O yüzden, ‘’amcamın oğlu aldı, komşum aldı, onlar ne yaptıysa aynısını yapar, ben de alırım, ne var yani’’ demeyin. Elbette, tanıdıklarınızın tecrübelerinden faydalanmak önemlidir; ama körü körüne taklit etmek iyi değildir. Çünkü, siz, amcanızın oğlu veya komşunuz değilsiniz. Siz, sizsiniz. Sizin başvurunuz da sadece sizin başvurunuz. Bu konuyla ilgili olarak ortaya çıkan bir başka sorun da şu: Bazı kişiler, kendi durumunu çok iyi ve vize almaya uygun sanabilir. Mesela, bankada çok parası olan kişiler, ‘’bana niye vize vermesinler, bankada şu kadar param var, evim var, arabam var, (ayrıca, gencim, yakışıklıyım, güzelim)’’ diye düşünüyor. İngiltere’de özellikle zengin akrabası olan kişiler, ‘’bana kesin vize verirler, çünkü, British olan amcam bana istek yapıyor, davetiye yolluyor’’ diyerek tedbirli davranmaktan ve bu işi bilenlere sormaktan kaçınıyorlar.  Böyle bir özgüven zararlıdır. İngiltere vizesi sadece parası çok olanlara verilmez. Ayrıca, çok parası olanlar veya İngiltere’de zengin akrabası olanlar da vize kurallarına uymak zorundadırlar. Vize başvurusu yapacak kişiler, profesyonel yardım almaya ikna olsalar bile, bu sefer de vize danışmanlık hizmeti için para ödemek istemiyor veya çok az bir para ödemeye razı oluyor. İngiltere turist vizesi için konsolosluğa (sadece vize harcı olarak) 600-700 Lirayı gözden çıkaran ve mecburen ödeyen kişiler, danışmanlık hizmetine o kadar para vermek istemiyor. Halbuki asıl vizeyi aldıran, sizin vize ücretini konsolosluğa ödemeniz değil, iyi bir danışmanla çalışıp güçlü bir başvuru yapmanızdır. Bu noktada, bazılarınızın şunu dediğini duyar gibiyim: ‘’İyi de Ahmet Emre Bey, seçtiğimiz danışmanın bu parayı hak eden iyi bir danışman olduğunu nasıl anlayacağız?’’ Bununla ilgili ipuçlarını kısmet olursa bir sonraki yazımda sizlerle paylaşmak isterim. O güne kadar sağlıkla ve mutlulukla kalın.     Ahmet Emre YÜKSEL 00 90 532 625 79 01 / vizehukuku@gmail.com