Gürkan Karaçam
Köşe Yazarı
Gürkan Karaçam
 

Üçlü Oyunun Şifreleri: Türkiye Üzerine Kurulan Satranç ve Cevap Niteliğindeki Hamle

Dünya artık tanklarla değil, algılarla işgal ediliyor. Haritalar değişmiyor ama zihinler yeniden çiziliyor. Bugün sahnedeki oyuncular belli: ABD, İngiltere ve İsrail. Bu üçlünün hedefinde sadece Orta Doğu’nun petrolü, Akdeniz’in gazı değil; Türk aklının bağımsızlığı var. Çünkü Türkiye kendi aklıyla düşünmeye başladığında, onların kurduğu denklem bozuluyor.   Birlikte Görünüp Ayrı Oynayanlar ABD, İngiltere ve İsrail… Her biri aynı masada oturuyor ama farklı hesap defterleri tutuyor. ABD, Türkiye’yi kontrolsüz büyüyen bir bölgesel güç olarak görüyor. “NATO içi muhalefet” diye etiketlediği Ankara’yı, askeri ve ekonomik baskı unsurlarıyla hizaya sokmak istiyor. İngiltere, tarihî refleksle hareket ediyor: “Böl, dengele, yönet.” Türk dünyasının birleşme potansiyelinden ürküyor. Çünkü Londra bilir ki, Türk kuşağı güçlenirse Avrasya’nın kalbi Atlantik’in nabzını tutar. İsrail ise daha pragmatik; güvenlik paranoyası üzerinden Türkiye’yi hem caydırmak hem de kullanmak istiyor. Ankara’nın Gazze, Kudüs veya Filistin çıkışları, Tel Aviv için sadece diplomatik değil, jeopolitik tehdit anlamına geliyor.   Görünmeyen Oyunun Yöneticisi: Akıl Mühendisleri Görünürde Washington yönetiyor, perde arkasında Londra dizayn ediyor, ancak “akıl servisi” olarak İsrail belirleyici rol oynuyor. İngiliz diplomasisinin satranç zekâsı, Amerikan gücünün kasları ve İsrail’in istihbarat sinir ağı birleştiriliyor. Üçü birleşince ortaya çıkan mekanizma bir algı operasyonları fabrikası gibi çalışıyor. Bugün “dolar dalgalanması”, “sosyal medya manipülasyonu”, “enerji krizleri”, “mülteci akınları” ve “seçim mühendisliği” diye gördüğümüz her şey, bu fabrikanın farklı bantlarından çıkan ürünlerdir. Çünkü modern savaş artık “kimin silahı güçlü” değil, “kimin hikâyesi inandırıcı” meselesidir. “Eskiden ülkeler toprağını korurdu, şimdi aklını korumak zorunda.”   Türkiye Neden Hedefte? Çünkü Türkiye; Doğu ile Batı arasında köprü değil, denge unsuru olma iddiasında. Türk dünyasını tek bir vizyon altında toplamaya başladı. Savunma sanayinde bağımsızlaştı, Enerjide geçiş koridoru olmanın ötesinde merkez ülke konumuna geçti. Bu tablo, Batı için “ortak” değil “rakip” anlamına geliyor. Onlar için asıl tehlike, Türkiye’nin sadece güçlenmesi değil, başkalarına da örnek olması.   Kullanılan Yöntemler: Sessiz Fırtına Taktikleri ABD-İngiltere-İsrail ekseni artık doğrudan savaş açmıyor; onun yerine üç temel yöntemle ilerliyor: Ekonomik boğma: Döviz manipülasyonu, kredi notu operasyonları, yatırım tehditleri. Toplumsal kutuplaştırma: Medya ve sosyal ağlar üzerinden “kimlik savaşı” yaratmak. Jeopolitik kıskaca alma: Yunanistan, Suriye, Irak ve Kıbrıs üzerinden Türkiye’nin çevresine “sessiz cepheler” kurmak. “Bir ülkeyi yıkmak istiyorsan ordusuna değil, inancına saldır.”   Peki Türkiye Ne Yapmalı? Türkiye’nin bu üçlü oyunu bozması, ancak üç sac ayağıyla mümkündür: Milli Zeka Politikası: Stratejik düşünce kurumlarını güçlendirmek, bilgiyi sadece toplamak değil, yorumlamak. Ekonomik Egemenlik: Yerli üretimi “politik güvenlik meselesi” olarak görmek. Yeni İttifak Ağı: Türk Devletleri Teşkilatı, Asya ülkeleri ve Afrika ile çok katmanlı ortaklıklar kurmak. Artık mesele “hangi bloktayız” değil, “kendi bloğumuzu kurabiliyor muyuz” sorusudur.   Sözün Özü Bu çağda ülkeler silahla değil, senaryoyla kuşatılır. Türkiye’yi koruyacak olan ne nükleer başlıklar ne de tanklar, zırhımız milli aklın sürekliliğidir. ABD, İngiltere ve İsrail birlikte ya da ayrı ayrı planlar yapabilirler. Ama onların planlarının üstünde Türk aklının sabrı, Türk milletinin feraseti ve tarih bilinci vardır. “Plan yapan çoktur, ama tarih yazan milletler azdır.”
Ekleme Tarihi: 29 Ekim 2025 -Çarşamba
Gürkan Karaçam

Üçlü Oyunun Şifreleri: Türkiye Üzerine Kurulan Satranç ve Cevap Niteliğindeki Hamle

Dünya artık tanklarla değil, algılarla işgal ediliyor. Haritalar değişmiyor ama zihinler yeniden çiziliyor. Bugün sahnedeki oyuncular belli: ABD, İngiltere ve İsrail. Bu üçlünün hedefinde sadece Orta Doğu’nun petrolü, Akdeniz’in gazı değil; Türk aklının bağımsızlığı var. Çünkü Türkiye kendi aklıyla düşünmeye başladığında, onların kurduğu denklem bozuluyor.

 

Birlikte Görünüp Ayrı Oynayanlar

ABD, İngiltere ve İsrail… Her biri aynı masada oturuyor ama farklı hesap defterleri tutuyor.

  • ABD, Türkiye’yi kontrolsüz büyüyen bir bölgesel güç olarak görüyor. “NATO içi muhalefet” diye etiketlediği Ankara’yı, askeri ve ekonomik baskı unsurlarıyla hizaya sokmak istiyor.

  • İngiltere, tarihî refleksle hareket ediyor: “Böl, dengele, yönet.” Türk dünyasının birleşme potansiyelinden ürküyor. Çünkü Londra bilir ki, Türk kuşağı güçlenirse Avrasya’nın kalbi Atlantik’in nabzını tutar.

  • İsrail ise daha pragmatik; güvenlik paranoyası üzerinden Türkiye’yi hem caydırmak hem de kullanmak istiyor. Ankara’nın Gazze, Kudüs veya Filistin çıkışları, Tel Aviv için sadece diplomatik değil, jeopolitik tehdit anlamına geliyor.

 

Görünmeyen Oyunun Yöneticisi: Akıl Mühendisleri

Görünürde Washington yönetiyor, perde arkasında Londra dizayn ediyor, ancak akıl servisi olarak İsrail belirleyici rol oynuyor. İngiliz diplomasisinin satranç zekâsı, Amerikan gücünün kasları ve İsrail’in istihbarat sinir ağı birleştiriliyor. Üçü birleşince ortaya çıkan mekanizma bir algı operasyonları fabrikası gibi çalışıyor.

Bugün “dolar dalgalanması”, “sosyal medya manipülasyonu”, “enerji krizleri”, “mülteci akınları” ve “seçim mühendisliği” diye gördüğümüz her şey, bu fabrikanın farklı bantlarından çıkan ürünlerdir.
Çünkü modern savaş artık “kimin silahı güçlü” değil, “kimin hikâyesi inandırıcı” meselesidir.

“Eskiden ülkeler toprağını korurdu, şimdi aklını korumak zorunda.”

 

Türkiye Neden Hedefte?

Çünkü Türkiye;

  • Doğu ile Batı arasında köprü değil, denge unsuru olma iddiasında.

  • Türk dünyasını tek bir vizyon altında toplamaya başladı.

  • Savunma sanayinde bağımsızlaştı,

  • Enerjide geçiş koridoru olmanın ötesinde merkez ülke konumuna geçti.
    Bu tablo, Batı için “ortak” değil “rakip” anlamına geliyor.
    Onlar için asıl tehlike, Türkiye’nin sadece güçlenmesi değil, başkalarına da örnek olması.

 

Kullanılan Yöntemler: Sessiz Fırtına Taktikleri

ABD-İngiltere-İsrail ekseni artık doğrudan savaş açmıyor; onun yerine üç temel yöntemle ilerliyor:

  1. Ekonomik boğma: Döviz manipülasyonu, kredi notu operasyonları, yatırım tehditleri.

  2. Toplumsal kutuplaştırma: Medya ve sosyal ağlar üzerinden “kimlik savaşı” yaratmak.

  3. Jeopolitik kıskaca alma: Yunanistan, Suriye, Irak ve Kıbrıs üzerinden Türkiye’nin çevresine “sessiz cepheler” kurmak.

“Bir ülkeyi yıkmak istiyorsan ordusuna değil, inancına saldır.”

 

Peki Türkiye Ne Yapmalı?

Türkiye’nin bu üçlü oyunu bozması, ancak üç sac ayağıyla mümkündür:

  1. Milli Zeka Politikası: Stratejik düşünce kurumlarını güçlendirmek, bilgiyi sadece toplamak değil, yorumlamak.

  2. Ekonomik Egemenlik: Yerli üretimi “politik güvenlik meselesi” olarak görmek.

  3. Yeni İttifak Ağı: Türk Devletleri Teşkilatı, Asya ülkeleri ve Afrika ile çok katmanlı ortaklıklar kurmak.

Artık mesele “hangi bloktayız” değil, kendi bloğumuzu kurabiliyor muyuz sorusudur.

 

Sözün Özü

Bu çağda ülkeler silahla değil, senaryoyla kuşatılır. Türkiye’yi koruyacak olan ne nükleer başlıklar ne de tanklar, zırhımız milli aklın sürekliliğidir.
ABD, İngiltere ve İsrail birlikte ya da ayrı ayrı planlar yapabilirler. Ama onların planlarının üstünde Türk aklının sabrı, Türk milletinin feraseti ve tarih bilinci vardır.

“Plan yapan çoktur, ama tarih yazan milletler azdır.”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sancak41.
(30.10.2025 08:26 - #276)
İsabetli tespitler.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.