Aslıhan Toksoy
Köşe Yazarı
Aslıhan Toksoy
 

Bir Mücadelenin Adı: Şule Yüksel Şenler

İnancı, kalemi ve kararlılığıyla Türkiye’nin toplumsal hafızasında iz bırakan yazarın hayatı... Çocukluk Yıllarından Kaleme Uzanan Yol 1938’de Kayseri’de doğan Şule Yüksel Şenler, çocuk yaşta ailesiyle İstanbul’a taşındı. Kültürel çeşitliliğin yoğun olduğu bu şehirde eğitim aldı, genç yaşlarda yazıya ilgisiyle öne çıktı. O yıllarda kadınların basındaki varlığı oldukça sınırlıyken, Şenler kalemiyle kendine yer açmayı başardı. Yazılarında kadın, aile ve inanç konularına farklı bir bakış getirdi. Hayat Dinamikleri: Kalemin Sorumluluğu Şule Yüksel Şenler’in hayatının temel dinamiği, inancı ile toplumsal hayattaki duruşunu aynı çizgide tutma gayretiydi. Kadının evine kapanmadan, aynı zamanda değerlerinden uzaklaşmadan toplumun her alanında var olması gerektiğini savundu. Yazılarında kadınların bilinçlenmesi ve özgüven kazanmasına dikkat çekti. Başörtüsü Davası ve Kararlılığı 1960’lı yıllarda Türkiye’de modernleşme tartışmaları hızla sürerken, başörtüsü kamusal alanda bir engel haline getiriliyordu. Şenler, yazıları ve konferanslarıyla genç kızları cesaretlendirdi. Onun öncülüğünde ortaya çıkan başörtüsü modeli, halk arasında “Şulebaş” adıyla anılmaya başlandı. Bu tavrı nedeniyle defalarca mahkemelere çıktı, hapis cezası aldı. Ancak geri adım atmadı. Konferanslarında kadınların özgürlüklerini savunurken, cesaretiyle dönemin en çok konuşulan isimlerinden biri oldu. Eserlerinin Toplumsal Etkisi Şenler’in 1969 yılında kaleme aldığı “Huzur Sokağı”, yalnızca bir roman değil, bir dönemin sosyal portresiydi. Yıllarca baskısı yapılan ve diziye uyarlanan eser, inanç ile modern yaşam arasında sıkışan gençlerin dünyasını anlattı. Bu romanla birlikte, geniş kitleler onun düşünce çizgisinden etkilendi. “Huzur Sokağı”, özellikle genç kadınların yaşam tercihleri üzerinde büyük bir etki yarattı. Eser, bireysel bir hikâyeden çok, toplumun vicdanına seslenen bir metin olarak kabul edildi. Bir Sembol Olarak Şule Yüksel Şenler Onun mücadelesi yalnızca edebiyatla sınırlı kalmadı. Başörtüsünün kamusal hayatta görünür olmasında Şenler’in rolü büyüktü. Yazılarıyla olduğu kadar, meydanlardaki konuşmalarıyla da bir sembol haline geldi. Kadınların eğitim hakkı, inanç özgürlüğü ve toplumsal eşitlik mücadelesinde cesur bir öncü olarak hatırlandı. Son Yılları ve Hatırası Hayatının son dönemlerinde sağlık sorunları yaşayan Şenler, 2019’da vefat etti. Cenaze töreni, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlendi. Bu durum, onun sadece edebiyat dünyasında değil, ülke çapında bıraktığı etkinin göstergesi oldu. Ardında eserleriyle birlikte bir dava bırakan Şule Yüksel Şenler, bugün hâlâ genç kadınların mücadelesinde bir ilham kaynağı olarak anılıyor. Onun hayatı, Türkiye’nin modernleşme serüveninde kadın, inanç ve özgürlük ekseninde yazılmış özel bir tarih sayfası niteliğinde.   Yazarın sosyal medya hesapları Instagram / aslihantoksoy X / aslihantksy Facebook / aslıhantoksoy Youtube / aslihantoksoy    
Ekleme Tarihi: 28 Ağustos 2025 -Perşembe
Aslıhan Toksoy

Bir Mücadelenin Adı: Şule Yüksel Şenler

İnancı, kalemi ve kararlılığıyla Türkiye’nin toplumsal hafızasında iz bırakan yazarın hayatı...

Çocukluk Yıllarından Kaleme Uzanan Yol

1938’de Kayseri’de doğan Şule Yüksel Şenler, çocuk yaşta ailesiyle İstanbul’a taşındı. Kültürel çeşitliliğin yoğun olduğu bu şehirde eğitim aldı, genç yaşlarda yazıya ilgisiyle öne çıktı. O yıllarda kadınların basındaki varlığı oldukça sınırlıyken, Şenler kalemiyle kendine yer açmayı başardı. Yazılarında kadın, aile ve inanç konularına farklı bir bakış getirdi.

Hayat Dinamikleri: Kalemin Sorumluluğu

Şule Yüksel Şenler’in hayatının temel dinamiği, inancı ile toplumsal hayattaki duruşunu aynı çizgide tutma gayretiydi. Kadının evine kapanmadan, aynı zamanda değerlerinden uzaklaşmadan toplumun her alanında var olması gerektiğini savundu. Yazılarında kadınların bilinçlenmesi ve özgüven kazanmasına dikkat çekti.

Başörtüsü Davası ve Kararlılığı

1960’lı yıllarda Türkiye’de modernleşme tartışmaları hızla sürerken, başörtüsü kamusal alanda bir engel haline getiriliyordu. Şenler, yazıları ve konferanslarıyla genç kızları cesaretlendirdi. Onun öncülüğünde ortaya çıkan başörtüsü modeli, halk arasında “Şulebaş” adıyla anılmaya başlandı.

Bu tavrı nedeniyle defalarca mahkemelere çıktı, hapis cezası aldı. Ancak geri adım atmadı. Konferanslarında kadınların özgürlüklerini savunurken, cesaretiyle dönemin en çok konuşulan isimlerinden biri oldu.

Eserlerinin Toplumsal Etkisi

Şenler’in 1969 yılında kaleme aldığı “Huzur Sokağı”, yalnızca bir roman değil, bir dönemin sosyal portresiydi. Yıllarca baskısı yapılan ve diziye uyarlanan eser, inanç ile modern yaşam arasında sıkışan gençlerin dünyasını anlattı. Bu romanla birlikte, geniş kitleler onun düşünce çizgisinden etkilendi.

“Huzur Sokağı”, özellikle genç kadınların yaşam tercihleri üzerinde büyük bir etki yarattı. Eser, bireysel bir hikâyeden çok, toplumun vicdanına seslenen bir metin olarak kabul edildi.

Bir Sembol Olarak Şule Yüksel Şenler

Onun mücadelesi yalnızca edebiyatla sınırlı kalmadı. Başörtüsünün kamusal hayatta görünür olmasında Şenler’in rolü büyüktü. Yazılarıyla olduğu kadar, meydanlardaki konuşmalarıyla da bir sembol haline geldi. Kadınların eğitim hakkı, inanç özgürlüğü ve toplumsal eşitlik mücadelesinde cesur bir öncü olarak hatırlandı.

Son Yılları ve Hatırası

Hayatının son dönemlerinde sağlık sorunları yaşayan Şenler, 2019’da vefat etti. Cenaze töreni, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlendi. Bu durum, onun sadece edebiyat dünyasında değil, ülke çapında bıraktığı etkinin göstergesi oldu.

Ardında eserleriyle birlikte bir dava bırakan Şule Yüksel Şenler, bugün hâlâ genç kadınların mücadelesinde bir ilham kaynağı olarak anılıyor. Onun hayatı, Türkiye’nin modernleşme serüveninde kadın, inanç ve özgürlük ekseninde yazılmış özel bir tarih sayfası niteliğinde.

 

Yazarın sosyal medya hesapları

Instagram / aslihantoksoy

X / aslihantksy

Facebook / aslıhantoksoy

Youtube / aslihantoksoy

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.