Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Aslıhan Toksoy
Köşe Yazarı
Aslıhan Toksoy
 

BUGÜNKÜ DERSİMİZ: HAYATTA KALMAK

Gazze’de Öldürülen Öğretmenler ve Ders Göremeyen Çocukların Sessiz Çığlığı Gazze’de savaş yalnızca binaları değil, bir toplumun eğitim damarını da hedef alıyor. Bir zamanlar çocuk sesleriyle dolan sınıflar, bugün ya yıkıntı hâlinde ya da sığınak olarak kullanılıyor. Öğretmenler, okul sıraları ve kara tahtalar; savaşın rutin şiddetiyle her gün biraz daha eksiliyor. “Bugünkü dersimiz: hayatta kalmak” cümlesi, Gazze’de yaşayan çocuklar ve öğretmenler için artık bir metafor değil, günlük yaşamın acı bir gerçeği.   Öğretmenler Hedefte: Bilginin Taşıyıcıları Bir Bir Eksiliyor Savaşın ilk aylarından itibaren Gazze’de yüzlerce öğretmen ve akademisyen hayatını kaybetti. Bu isimlerden biri, yıllarca binlerce öğrenci yetiştiren İbrahim el-Astaldı. Islamic University of Gaza’nın Eğitim Fakültesi Dekanı olan el-Astal, 23 Ekim 2023’te evine düzenlenen hava saldırısında yaşamını yitirdi. Bir akademisyenin ölümü, bir toplumun hafızasına vurulan darbe demekti. Çünkü her yitik öğretmen, eğitim zincirinden kopan bir halka, geleceği elinden alınan bir öğrenci demekti. Öğretmen kayıpları yalnızca istatistik değil; Gazze’de eğitimin çöküşünün en keskin göstergesi. Birleşmiş Milletler uzmanları, Gazze’deki eğitimcilere yönelik saldırıları “eğitim soykırımı” olarak nitelendiriyor. Üniversiteler, okullar ve öğretmenler sistematik biçimde hedef alındığı için, bölgenin akademik kadrosu neredeyse yok olma noktasına geldi.   Okullar Sığınak, Çocuklar Sınıfsız Gazze’deki okulların büyük bölümü bombardımanda hasar gördü veya tamamen yıkıldı. Ayakta kalanların çoğu ise artık eğitim kurumu değil; binlerce sivile barınak olan kalabalık sığınaklar. Bu nedenle çocukların eğitim alması fiilen imkânsız hâle geldi. Altı yaşındaki Atef’in hikâyesi, bölgedeki binlerce çocuğun ortak kaderi: Okulu yıkıldı, öğretmeni öldü. Korku dolu bir sessizliğin içinde, “Okula gitmek istiyorum” diyebiliyor sadece. Oysa bugün onun ders kitabında yazan tek şey “hayatta kalmak”. Kriz derinleştikçe, çocuklar temel okuryazarlık, sosyal gelişim, ruh sağlığı ve güvenli çevre gibi en temel haklarından mahrum kalıyor. Savaşın ortasında büyüyen bir çocukluğun, barış döneminde bile kolay kolay iyileşmeyecek izler bıraktığı biliniyor.   Yıkıntılar Üzerinde Ayakta Kalan Bir Umut: Enkazda Kurulan Sınıf Tüm yıkıma rağmen Gazze’de öğretmenlerin direnişi sürüyor. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, öğretmen Israa Abu Mustafa. Evini ve okulunu kaybettikten sonra, yıkıntıların arasına küçük bir çadır kurarak ders vermeye başladı. Önce 35 öğrencisi vardı, zamanla bu sayı 70’e ulaştı. Çocuklar, bombaların gölgesinde bile eğitimden kopmak istemiyor; öğretmenler ise onlara sığınılacak bir umut sunuyor. Bu çadır-sınıf, kelimenin tam anlamıyla hayatta kalma mücadelesinin bir sembolü. Savaşın ortasında bir kara tahta, birkaç defter ve geleceğe tutunmaya çalışan onlarca çocuk… İsraa’nın cümlesi durumu özetliyor: “Savaş eğitimi elimizden aldı ama biz umudu teslim etmeyeceğiz.”   Eğitimsiz Büyüyen Bir Neslin Bedeli Gazze’de okulların yıkılması yalnızca bugünü değil, yarınları da tüketiyor. Uzmanlara göre uzun süreli eğitimsizlik; yoksulluğu artırıyor, toplumun üretim gücünü yok ediyor ve bir neslin kendini yeniden inşa etme kapasitesini zayıflatıyor. Eğitim sisteminin çökmesi, Gazze’nin geleceğinin çökmesi anlamına geliyor. Bölgede okula dönebilecek çocuk sayısının belirsizliği ve öğretmenlerin giderek azalması, yıllar sürecek bir toplumsal hasarı beraberinde getiriyor. Bu nedenle “hayatta kalmak” derinin artık iki anlamı var: hem fiziksel olarak var olabilmek, hem de bir toplumun entelektüel varlığını sürdürebilmesi.   Sonuç: Bugünkü Dersin Adı Gelecek Gazze’de bugün ders zili çalmıyor. Tahtalarda matematik formülleri değil, kırık izleri var. Ama tüm yıkıma rağmen çocukların gözlerinde hâlâ öğrenme isteği, öğretmenlerin sözlerinde hâlâ direnç var. Savaş, bir toplumun bilgeliğini hedef almış olsa da; Gazze’de eğitim, yıkıntıların arasından bile filizlenmeye devam ediyor. Bu nedenle bugün verilebilecek en doğru ders, belki de şudur: Eğitim bir toplumun en büyük nefesidir. Nefesi kesilen toplumların yeniden ayağa kalkması daha zor olur.   KAYNAKLAR • UN Experts Concerned Over “Scholasticide” in Gaza – OHCHR https://www.ohchr.org/en/press-releases/2024/04/un-experts-deeply-concerned-over-scholasticide-gaza • Reuters – “Gaza teacher offers ray of hope with classroom in rubble” https://www.reuters.com/world/middle-east/gaza-teacher-offers-ray-hope-with-classroom-rubble-2024-09-05/ • AP News – “For the children of Gaza, war means no school” https://apnews.com/article/9f8aecc7f91db017e69b4c4a4c0d299d • Ibrahim al-Astal (Akademisyen) – Wikipedia https://en.wikipedia.org/wiki/Ibrahim_al-Astal   Yazarın sosyal medya hesapları Instagram / aslihantoksoy Facebook / aslıhantoksoy Youtube / aslihantoksoy X / aslihantksy
Ekleme Tarihi: 24 Kasım 2025 -Pazartesi
Aslıhan Toksoy

BUGÜNKÜ DERSİMİZ: HAYATTA KALMAK

Gazze’de Öldürülen Öğretmenler ve Ders Göremeyen Çocukların Sessiz Çığlığı

Gazze’de savaş yalnızca binaları değil, bir toplumun eğitim damarını da hedef alıyor. Bir zamanlar çocuk sesleriyle dolan sınıflar, bugün ya yıkıntı hâlinde ya da sığınak olarak kullanılıyor. Öğretmenler, okul sıraları ve kara tahtalar; savaşın rutin şiddetiyle her gün biraz daha eksiliyor. “Bugünkü dersimiz: hayatta kalmak” cümlesi, Gazze’de yaşayan çocuklar ve öğretmenler için artık bir metafor değil, günlük yaşamın acı bir gerçeği.

 

Öğretmenler Hedefte: Bilginin Taşıyıcıları Bir Bir Eksiliyor

Savaşın ilk aylarından itibaren Gazze’de yüzlerce öğretmen ve akademisyen hayatını kaybetti. Bu isimlerden biri, yıllarca binlerce öğrenci yetiştiren İbrahim el-Astaldı. Islamic University of Gaza’nın Eğitim Fakültesi Dekanı olan el-Astal, 23 Ekim 2023’te evine düzenlenen hava saldırısında yaşamını yitirdi. Bir akademisyenin ölümü, bir toplumun hafızasına vurulan darbe demekti. Çünkü her yitik öğretmen, eğitim zincirinden kopan bir halka, geleceği elinden alınan bir öğrenci demekti.

Öğretmen kayıpları yalnızca istatistik değil; Gazze’de eğitimin çöküşünün en keskin göstergesi. Birleşmiş Milletler uzmanları, Gazze’deki eğitimcilere yönelik saldırıları “eğitim soykırımı” olarak nitelendiriyor. Üniversiteler, okullar ve öğretmenler sistematik biçimde hedef alındığı için, bölgenin akademik kadrosu neredeyse yok olma noktasına geldi.

 

Okullar Sığınak, Çocuklar Sınıfsız

Gazze’deki okulların büyük bölümü bombardımanda hasar gördü veya tamamen yıkıldı. Ayakta kalanların çoğu ise artık eğitim kurumu değil; binlerce sivile barınak olan kalabalık sığınaklar. Bu nedenle çocukların eğitim alması fiilen imkânsız hâle geldi. Altı yaşındaki Atef’in hikâyesi, bölgedeki binlerce çocuğun ortak kaderi: Okulu yıkıldı, öğretmeni öldü. Korku dolu bir sessizliğin içinde, “Okula gitmek istiyorum” diyebiliyor sadece. Oysa bugün onun ders kitabında yazan tek şey “hayatta kalmak”.

Kriz derinleştikçe, çocuklar temel okuryazarlık, sosyal gelişim, ruh sağlığı ve güvenli çevre gibi en temel haklarından mahrum kalıyor. Savaşın ortasında büyüyen bir çocukluğun, barış döneminde bile kolay kolay iyileşmeyecek izler bıraktığı biliniyor.

 

Yıkıntılar Üzerinde Ayakta Kalan Bir Umut: Enkazda Kurulan Sınıf

Tüm yıkıma rağmen Gazze’de öğretmenlerin direnişi sürüyor. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, öğretmen Israa Abu Mustafa. Evini ve okulunu kaybettikten sonra, yıkıntıların arasına küçük bir çadır kurarak ders vermeye başladı. Önce 35 öğrencisi vardı, zamanla bu sayı 70’e ulaştı.

Çocuklar, bombaların gölgesinde bile eğitimden kopmak istemiyor; öğretmenler ise onlara sığınılacak bir umut sunuyor. Bu çadır-sınıf, kelimenin tam anlamıyla hayatta kalma mücadelesinin bir sembolü. Savaşın ortasında bir kara tahta, birkaç defter ve geleceğe tutunmaya çalışan onlarca çocuk… İsraa’nın cümlesi durumu özetliyor: “Savaş eğitimi elimizden aldı ama biz umudu teslim etmeyeceğiz.”

 

Eğitimsiz Büyüyen Bir Neslin Bedeli

Gazze’de okulların yıkılması yalnızca bugünü değil, yarınları da tüketiyor. Uzmanlara göre uzun süreli eğitimsizlik; yoksulluğu artırıyor, toplumun üretim gücünü yok ediyor ve bir neslin kendini yeniden inşa etme kapasitesini zayıflatıyor. Eğitim sisteminin çökmesi, Gazze’nin geleceğinin çökmesi anlamına geliyor. Bölgede okula dönebilecek çocuk sayısının belirsizliği ve öğretmenlerin giderek azalması, yıllar sürecek bir toplumsal hasarı beraberinde getiriyor.

Bu nedenle “hayatta kalmak” derinin artık iki anlamı var: hem fiziksel olarak var olabilmek, hem de bir toplumun entelektüel varlığını sürdürebilmesi.

 

Sonuç: Bugünkü Dersin Adı Gelecek

Gazze’de bugün ders zili çalmıyor. Tahtalarda matematik formülleri değil, kırık izleri var. Ama tüm yıkıma rağmen çocukların gözlerinde hâlâ öğrenme isteği, öğretmenlerin sözlerinde hâlâ direnç var. Savaş, bir toplumun bilgeliğini hedef almış olsa da; Gazze’de eğitim, yıkıntıların arasından bile filizlenmeye devam ediyor.

Bu nedenle bugün verilebilecek en doğru ders, belki de şudur: Eğitim bir toplumun en büyük nefesidir. Nefesi kesilen toplumların yeniden ayağa kalkması daha zor olur.

 

KAYNAKLAR • UN Experts Concerned Over “Scholasticide” in Gaza – OHCHR https://www.ohchr.org/en/press-releases/2024/04/un-experts-deeply-concerned-over-scholasticide-gaza • Reuters – “Gaza teacher offers ray of hope with classroom in rubble” https://www.reuters.com/world/middle-east/gaza-teacher-offers-ray-hope-with-classroom-rubble-2024-09-05/ • AP News – “For the children of Gaza, war means no school” https://apnews.com/article/9f8aecc7f91db017e69b4c4a4c0d299d • Ibrahim al-Astal (Akademisyen) – Wikipedia https://en.wikipedia.org/wiki/Ibrahim_al-Astal

 

Yazarın sosyal medya hesapları

Instagram / aslihantoksoy

Facebook / aslıhantoksoy

Youtube / aslihantoksoy

X / aslihantksy

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.