Türkiye bir yaz mevsimi daha yangınla, dumanla, küllerle karşılıyor.
Ama bu kez sadece çam ormanları değil, zeytinlikler, meyve bahçeleri, yılların emeği yanıyor.
2025 yılının daha ortasına gelmeden, ülke genelinde 3.015 yangın çıktı. Bunların 1.295’i ormanlarda, 1.720’si tarım ve kırsal alanlarda meydana geldi.
Sadece Temmuz ayının ilk haftasında 624 yangın yaşandı. Yangınlar; İzmir, Antalya, Balıkesir, Manisa ve Bursa gibi birçok ili etkiledi. Yerleşim yerleri tahliye edildi, evler boşaldı, tarlalar küle döndü. yüzlerce hektarlık tarım arazisi ve ormanlık alan zarar gördü.
YANAN SADECE ORMANLAR DEĞİL, TARIM ALANLARI DA YANIYOR
Uzmanlar, yangınların sadece ormanlık alanlarla sınırlı kalmadığını, zeytinlikler, meyve bahçeleri ve geçim kaynağı olan ağaç türlerinin de büyük zarar gördüğünü belirtiyor. Yanan bölgelerde zeytin, incir, nar ve badem ağaçları gibi uzun yıllarda yetişen tarım ürünlerinin kaybı, bölge halkı açısından ciddi ekonomik sonuçlar doğurdu.
Özellikle İzmir’in Ödemiş ve Buca ilçelerinde çıkan yangınlar, tarımsal alanlara da sıçradı. Köylerde bazı evler, ahırlar ve ürün depoları tamamen yandı. Zarar gören ailelerin çoğu, geçimini zeytin ve meyve üretimiyle sağlıyordu.
Bir çiftçi şöyle diyor:
“Evimi yaparım ama 30 yıllık zeytinliği geri getiremem. O ağaçlar babamdan kalmaydı. Şimdi elim bomboş.”
YANGINLARIN BÜYÜK KISMI İNSAN KAYNAKLI
Resmî açıklamalara göre yangınların yaklaşık %88’i insan kaynaklı nedenlerle meydana geliyor. Tarla yakımı, yol kenarına atılan cam şişeler, elektrik iletim hatlarından çıkan kıvılcımlar ve dikkatsiz piknik ateşleri en sık rastlanan sebepler arasında. İzmir Buca’da çıkan bir yangının, sanayi bölgesindeki bir kaynak makinesinden çıkan kıvılcımla başladığı tespit edildi. Olayla ilgili iki kişi gözaltına alındı.
Yangınların yoğunlaştığı bazı bölgelerde sabotaj şüpheleri de bulunuyor; ancak henüz bu yönde kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmuyor.
TEK TİP ORMAN POLİTİKASI ELEŞTİRİLİYOR
Uzmanlar, Türkiye orman varlığının büyük bölümünü oluşturan çam ağaçlarının yangına en yatkın türler arasında yer aldığını hatırlatarak, tek tip orman modelinin gözden geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. Çam türleri reçineli yapıları nedeniyle kolay alev alıyor ve yangını hızla yayıyor. Bu nedenle bazı akademik çevreler, yangına daha dayanıklı ve çok amaçlı türlerin (zeytin, keçiboynuzu, ceviz vb.) teşvik edilmesini öneriyor.
Orman mühendisleri odası temsilcileri, yerel iklim koşullarına uygun, yangın riski düşük türlerin ekilmesi gerektiğini ve bu türlerin aynı zamanda kırsal ekonomiye katkı sağlayacağını vurguluyor.
Yıllara Göre Artan Yangın Tehdidi
Aşağıdaki grafik, son 8 yılda yangın sayılarındaki yükselişi gösteriyor.
2020’de pandemiye rağmen artış yaşandı. 2021’de rekor kırıldı. 2025’te ise yeniden yükselişe geçildi.
Yangın sayısı artarken, yanan alan 12.480 hektarı aştı.
Tek Tip Orman Modeli Değişmeli
Yıllardır Türkiye’de “orman” denince hep çam ağacı dikildi. Oysa:
- Çam kolay yanar.
- Zeytin, ceviz, badem, incir gibi ağaçlar daha dirençlidir.
- Aynı zamanda meyve verir, köylünün geçimini sağlar.
Yangına karşı mücadelede sadece alevi söndürmek yetmez.
Doğru ağaç türünü dikmek, ormanı çeşitlendirmek, tarımı ve ormanı birlikte korumak gerekir.
UZMANLARDAN “YENİ ORMAN POLİTİKASI” ÇAĞRISI
Yangınların önlenebilmesi için alınması gereken önlemler arasında şu maddeler öne çıkıyor:
- Yangına dayanıklı ağaç türlerinin ormanlaştırma projelerine dahil edilmesi,
- Tarım alanlarında açık ateş kullanımının yasaklanması,
- Elektrik altyapısının riskli bölgelerde yer altına alınması,
- Orman köylerine yönelik yangınla mücadele eğitimleri düzenlenmesi,
- Yangın çıkan alanların imara kapatılması ve sıkı denetim sağlanması.
2025 yılı itibarıyla yanan alan miktarı 12.480 hektarı aşmış durumda. Uzmanlar, bu kayıpların hem doğaya hem de kırsal kalkınmaya etkisinin uzun vadede telafisi zor hasarlara neden olabileceğini belirtiyor.
Yazarın sosyal medya hesapları
Instagram / aslihantoksoy
X / aslihantksy
Facebook / aslıhantoksoy
Youtube / aslihantoksoy