scale up vize
scale up vize
Zeynep Dere/ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ UZMANI, AİLE DANIŞMANI
Köşe Yazarı
Zeynep Dere/ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ UZMANI, AİLE DANIŞMANI
 

EBEVEYN ÇOCUK ÇATIŞMALARI

Çeşitli nedenlerden dolayı, geçtiğimiz bir aylık süreçte birçok farklı şehirde bulundum. Haliyle insanların çoğunlukta olduğu mekânlardaydım. Her şey çok güzeldi ve birçok anlamda iyi geldi. Ancak bu süreç içerisinde beni derinden etkileyen bazı tatsız durumlara da şahit oldum. Şehirler mekanlar farklıydı ama olaylar çok benzerdi. Ebeveynler ve çocuklarının çatışmaları… Ergenlik çağına yeni girmiş veya ergenlik çağının sonlarında diye tahmin ettiğim çocuklar. Anneleri/babaları ile sokak ortasında resmen bağıra çağıra kavga ediyorlardı. O annenin ya da babanın yerinde olmayı hiç istemezdim diye iç geçirirken bir taraftan da o an duruma müdahale etmemek için büyük çaba sarf ettim. Aklıma “Cibrîl Hadîsi” diye meşhur olan “Câriyenin efendisini doğurması” hadîs-i şerîfi geldi. ‘Acaba kıyamet mi yakın yoksa biz ebeveynler mi yanlış yerdeyiz?’ derken başka bir hadîs-i şerîfle “Hiç ölmeyecek gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış” kendimi telkin ederek yazmak için güzel bir konu yazmaya devam, dedim. Üzerinde çok düşünülmesi gereken bu konu, artık çoğu ebeveyn için kangren olmuş bir dert. Çocuklarımız; bin bir zorlukla dünyaya getirip emek verdiğimiz, en sevdiklerimiz ne oluyor da büyüdüklerinde ilk biz ebeveynlere kafa tutuyorlar? Aslında cevabı çok bilindik ama yeniden hatırlamakta fayda var; ANNE BABA TUTUMLARI Bir çocuğun yetiştirilme süreci anne rahminde başlayan deneyimlerinin doğduktan sonra taçlandırılmasıyla devam eder. Çocuk anne karnındayken annenin içinde bulunduğu tüm süreçlerden etkilenir. Doğduktan sonra da içinde bulunduğu ve kendisini hayata hazırlayacak olan ilk etkileşimleri yaşadığı ailesi önemlidir. Başta çocuğa bakım veren kişiye güvenli bağlanma olmak üzere çocuğun aile içinde ilk etkileşimleri, çocuğun kişiliğini, sosyal ilişkilerini, problemle başa çıkma şeklini vs. birçok alanda etkilemektedir. Yapılan birçok çalışma göstermiştir ki; anne bebek arasında ki oluşan bağ bireyin hayatı boyunca kişilerarası ilişkilerine yansımaktadır ve bağlanma yaşantıları kalıcıdır. O nedenle bebek ve bakım veren kişiler arasında güvenli bağlanma olması, bebeğin yetişkinlikte sağlıklı bir kişiliğe sahip olması açısından kritik bir süreçtir. Yine bağlanma sürecinde babaya bağlanma sosyal beceri alanında, anneye bağlanmanın ise daha iyi çatışma çözmeyle ilgili olduğuna dair çalışmalarda mevcuttur. Anne babaların çocuk eğitiminde takındıkları tutumlarda yine önemli etkenlerden. Çocuğa karşı sert ve katı kurallar koyarak sürekli onu engellemek ve hep kendi istediği şekilde davranmaya zorlayan otoriter tutumlar. Çocuğun adına kararlar vermek ve onu korumak adına birçok alandan uzak tutup kısıtlamak, özgürleşme adımlarını engellemek gibi aşırı koruyucu tutumlar, çocuğu yok sayan veya çocuğa karşı düşmanca ve nefretle yaklaşan reddedici anne baba tutumları. Çocuklarının fiziksel, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamayan ve kayıtsız kalan ilgisiz/ihmalkar anne baba tutumları çocuklarda başta ebeveynleri olmak üzere çevresine karşı öfke ve çatışma davranışları sergilemesine neden olmaktadır. Demokratik tutum sergileyen anne babaların çocukları, düşüncelerini rahatça ifade edebildiklerinden, karar verme sürecine dahil olduklarından dolayı kendilerini değerli hissediyorlar ve daha az öfke problemi yaşarken, çatışmaları çözme konusunda da başarılı oluyorlar. AİLE İÇİ İLETİŞİM Çoğu anne baba bebek dünyaya gelmeden önce ruhsal olarak kendini hazırlayarak (ilgi, sevgi, hoşgörü, merhamet, sabır) bebek doğduktan sonra da bu tutumlarını sergilerler. Bazıları bu tutumları hayatları boyunca devam ettirirken bazıları zamanla terk edebilirler. Ancak her ne olursa olsun bilinen bir durum vardır ki, anne babalık kendi anne babalarımızdan öğrendiğimiz rollerdir. Bir kısım bireyler kendi anne babasının yanlış tutumlarını görüp değiştirse de çoğunluk bu tutumları kopya ederek devam etmektedir. Aslında anne babalık öğrendiğimiz bir rol olmakla birlikte öğrettiğimiz de bir roldür. O nedenle anne babalığımızı yerine getirirken geleceğe anne babalar yetiştirdiğimiz bilinciyle hareket etmek çok kıymetli. Ebeveynler inançları, değerleri, iletişim dillerini her şekilde çocuklara ve aile yaşantısına yansıtırlar. Çocuklar aile içindeki her şeyi çok iyi gözlemlerler. Anne, baba ve diğer bireylerin aile içinde birbirleriyle ve başkalarıyla olan ilişkilerini ve nasıl davrandıklarını gözlemleyerek öğrenirler. Eğer aile problemlerini öfke, şiddet vb. yollarla çözüyorsa çocuk bunu öğrenir, eğer aile problemlerini konuşarak akılcı bir yolla çözüyorsa çocuk bunu öğrenir. O nedenle anne babaların ne ekiyorsa onu biçmesi de kaçınılmaz sondur. Peki, hocam insanız hiç mi kızmayalım, diyenleri duyar gibiyim. Öfke, kızgınlık, üzüntü, mutluluk bunların hepsi çok insani duygular elbette yaşayacağız. Ancak duygularımızı ve nedenlerini açıkça paylaşmak koşuluyla. Zaten ben diliyle ve uygun bir şekilde empati yaparak konuşabilse insanlar tüm sorunlar büyümeden çözülür diye düşünüyorum. Çocuk yetiştirmek dünyanın en zor işi olmakla birlikte doğru ve bilinçli ebeveyn tutumları bu zorluğu hafifleten çok önemli davranışlardır. Böylece çocuklar kurallı ve tutarlı bir ortamda sevgi - hoşgörü tohumlarıyla, ben dilinin büyüsüyle, empati ve saygı çerçevesinde yetişirler, sorunlar illaki olur, ama ufak tefek çatışmalardan öteye gitmez. Eğer çocuklar empati ile büyütülmüş olsalar, eminim ki ebeveynlerine karşı o kadar acımasızca davranmazlar. Unutmayalım!!! Ebeveyn olmak, bir çocuğun hayatında her şey olmaktır, ama ebeveyn olmak çocukların istek ve arzularının kölesi olmak, çocukların emrine amade olmak değildir; çocukların iki dudağının arasına tüm hayatınızı sığdırmak hiç değildir. Vesselam bilinçli ebeveyn olmak ile ebeveyn olmak arasında ince bir çizgi vardır, anlayana görebilene… Yarınlarımızı bilinçli ebeveynlere emanet edebilmek dileğiyle… HAFTANIN ÖNERİSİ: Bu hafta varsa eğer aile içinde en çok yaşadığınız çatışmaları tespit edebilirsiniz. Ve nedenlerini objektif bir şekilde masaya yatırabilirsiniz.
Ekleme Tarihi: 27 Temmuz 2023 - Perşembe

EBEVEYN ÇOCUK ÇATIŞMALARI

Çeşitli nedenlerden dolayı, geçtiğimiz bir aylık süreçte birçok farklı şehirde bulundum. Haliyle insanların çoğunlukta olduğu mekânlardaydım. Her şey çok güzeldi ve birçok anlamda iyi geldi. Ancak bu süreç içerisinde beni derinden etkileyen bazı tatsız durumlara da şahit oldum. Şehirler mekanlar farklıydı ama olaylar çok benzerdi. Ebeveynler ve çocuklarının çatışmaları… Ergenlik çağına yeni girmiş veya ergenlik çağının sonlarında diye tahmin ettiğim çocuklar. Anneleri/babaları ile sokak ortasında resmen bağıra çağıra kavga ediyorlardı. O annenin ya da babanın yerinde olmayı hiç istemezdim diye iç geçirirken bir taraftan da o an duruma müdahale etmemek için büyük çaba sarf ettim. Aklıma “Cibrîl Hadîsi” diye meşhur olan “Câriyenin efendisini doğurması” hadîs-i şerîfi geldi. ‘Acaba kıyamet mi yakın yoksa biz ebeveynler mi yanlış yerdeyiz?’ derken başka bir hadîs-i şerîfle “Hiç ölmeyecek gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış” kendimi telkin ederek yazmak için güzel bir konu yazmaya devam, dedim. Üzerinde çok düşünülmesi gereken bu konu, artık çoğu ebeveyn için kangren olmuş bir dert. Çocuklarımız; bin bir zorlukla dünyaya getirip emek verdiğimiz, en sevdiklerimiz ne oluyor da büyüdüklerinde ilk biz ebeveynlere kafa tutuyorlar? Aslında cevabı çok bilindik ama yeniden hatırlamakta fayda var; ANNE BABA TUTUMLARI Bir çocuğun yetiştirilme süreci anne rahminde başlayan deneyimlerinin doğduktan sonra taçlandırılmasıyla devam eder. Çocuk anne karnındayken annenin içinde bulunduğu tüm süreçlerden etkilenir. Doğduktan sonra da içinde bulunduğu ve kendisini hayata hazırlayacak olan ilk etkileşimleri yaşadığı ailesi önemlidir. Başta çocuğa bakım veren kişiye güvenli bağlanma olmak üzere çocuğun aile içinde ilk etkileşimleri, çocuğun kişiliğini, sosyal ilişkilerini, problemle başa çıkma şeklini vs. birçok alanda etkilemektedir. Yapılan birçok çalışma göstermiştir ki; anne bebek arasında ki oluşan bağ bireyin hayatı boyunca kişilerarası ilişkilerine yansımaktadır ve bağlanma yaşantıları kalıcıdır. O nedenle bebek ve bakım veren kişiler arasında güvenli bağlanma olması, bebeğin yetişkinlikte sağlıklı bir kişiliğe sahip olması açısından kritik bir süreçtir. Yine bağlanma sürecinde babaya bağlanma sosyal beceri alanında, anneye bağlanmanın ise daha iyi çatışma çözmeyle ilgili olduğuna dair çalışmalarda mevcuttur. Anne babaların çocuk eğitiminde takındıkları tutumlarda yine önemli etkenlerden. Çocuğa karşı sert ve katı kurallar koyarak sürekli onu engellemek ve hep kendi istediği şekilde davranmaya zorlayan otoriter tutumlar. Çocuğun adına kararlar vermek ve onu korumak adına birçok alandan uzak tutup kısıtlamak, özgürleşme adımlarını engellemek gibi aşırı koruyucu tutumlar, çocuğu yok sayan veya çocuğa karşı düşmanca ve nefretle yaklaşan reddedici anne baba tutumları. Çocuklarının fiziksel, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamayan ve kayıtsız kalan ilgisiz/ihmalkar anne baba tutumları çocuklarda başta ebeveynleri olmak üzere çevresine karşı öfke ve çatışma davranışları sergilemesine neden olmaktadır. Demokratik tutum sergileyen anne babaların çocukları, düşüncelerini rahatça ifade edebildiklerinden, karar verme sürecine dahil olduklarından dolayı kendilerini değerli hissediyorlar ve daha az öfke problemi yaşarken, çatışmaları çözme konusunda da başarılı oluyorlar. AİLE İÇİ İLETİŞİM Çoğu anne baba bebek dünyaya gelmeden önce ruhsal olarak kendini hazırlayarak (ilgi, sevgi, hoşgörü, merhamet, sabır) bebek doğduktan sonra da bu tutumlarını sergilerler. Bazıları bu tutumları hayatları boyunca devam ettirirken bazıları zamanla terk edebilirler. Ancak her ne olursa olsun bilinen bir durum vardır ki, anne babalık kendi anne babalarımızdan öğrendiğimiz rollerdir. Bir kısım bireyler kendi anne babasının yanlış tutumlarını görüp değiştirse de çoğunluk bu tutumları kopya ederek devam etmektedir. Aslında anne babalık öğrendiğimiz bir rol olmakla birlikte öğrettiğimiz de bir roldür. O nedenle anne babalığımızı yerine getirirken geleceğe anne babalar yetiştirdiğimiz bilinciyle hareket etmek çok kıymetli. Ebeveynler inançları, değerleri, iletişim dillerini her şekilde çocuklara ve aile yaşantısına yansıtırlar. Çocuklar aile içindeki her şeyi çok iyi gözlemlerler. Anne, baba ve diğer bireylerin aile içinde birbirleriyle ve başkalarıyla olan ilişkilerini ve nasıl davrandıklarını gözlemleyerek öğrenirler. Eğer aile problemlerini öfke, şiddet vb. yollarla çözüyorsa çocuk bunu öğrenir, eğer aile problemlerini konuşarak akılcı bir yolla çözüyorsa çocuk bunu öğrenir. O nedenle anne babaların ne ekiyorsa onu biçmesi de kaçınılmaz sondur. Peki, hocam insanız hiç mi kızmayalım, diyenleri duyar gibiyim. Öfke, kızgınlık, üzüntü, mutluluk bunların hepsi çok insani duygular elbette yaşayacağız. Ancak duygularımızı ve nedenlerini açıkça paylaşmak koşuluyla. Zaten ben diliyle ve uygun bir şekilde empati yaparak konuşabilse insanlar tüm sorunlar büyümeden çözülür diye düşünüyorum. Çocuk yetiştirmek dünyanın en zor işi olmakla birlikte doğru ve bilinçli ebeveyn tutumları bu zorluğu hafifleten çok önemli davranışlardır. Böylece çocuklar kurallı ve tutarlı bir ortamda sevgi - hoşgörü tohumlarıyla, ben dilinin büyüsüyle, empati ve saygı çerçevesinde yetişirler, sorunlar illaki olur, ama ufak tefek çatışmalardan öteye gitmez. Eğer çocuklar empati ile büyütülmüş olsalar, eminim ki ebeveynlerine karşı o kadar acımasızca davranmazlar. Unutmayalım!!! Ebeveyn olmak, bir çocuğun hayatında her şey olmaktır, ama ebeveyn olmak çocukların istek ve arzularının kölesi olmak, çocukların emrine amade olmak değildir; çocukların iki dudağının arasına tüm hayatınızı sığdırmak hiç değildir. Vesselam bilinçli ebeveyn olmak ile ebeveyn olmak arasında ince bir çizgi vardır, anlayana görebilene… Yarınlarımızı bilinçli ebeveynlere emanet edebilmek dileğiyle… HAFTANIN ÖNERİSİ: Bu hafta varsa eğer aile içinde en çok yaşadığınız çatışmaları tespit edebilirsiniz. Ve nedenlerini objektif bir şekilde masaya yatırabilirsiniz.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.