Bir çocuğun kalbini fethetmek, şu dünyada kazanılabilecek en büyük zaferdir.
Hiç bilmediği bir aleme gelmiş minicik kalpler yüce Allah’ın anne babalara emaneti ve en büyük hediyesi kuşkusuz. Bir çocuğun anne rahmine düşmesiyle başlayan gelişim süreci ömür boyu devam etmekle birlikte en kritik süreçler 0-6 yaş aralığıdır. Kişiliğin şekillendiği ve birçok gelişimin hızlı seyrettiği bu dönemde çocuklar ebeveynlerinden ve çevrelerinden gördükleriyle ve duyduklarıyla öğrenerek şekillenirler. Hayata hazırlanırken verdikleri bu mücadele çok kıymetli. Özellikle eylemin sahibi çocuklar için her eylemleri çok anlamlı; ilk adım atmaları, ilk konuşmaları, ilk okumaları vs. Önemli olan onların bu anlamlı gayretlerine ilk tanıklık eden ebeveynler ve çevresindekilerin doğru şekilde takdir ederek çocukları cesaretlendirebilmeleridir. Anne baba olmak, bir bireyi yetiştirmek adına ciddi sorumlulukların yüklenildiği zor ama çok keyifli ve kutsal bir rolü üstlenebilmektir. Çocuklara karşı sevgi ve sabırla yaklaşmak da bu rolün en önemli gereklerindendir. Çocukları yüreklendirmek, onlara iltifat etmek, hoş sözler söylemek de her anne babadan beklenen olumlu bir davranıştır. Çocuklara içtenlikle ve samimiyetle söylenecek güzel sözler ve iltifatlar, onların o minicik kalbinde ömür boyu sürecek izler bırakabilir.
Bu yazıyı yazarken şöyle bir zaman yolculuğuna çıktım. Hiç unutamadığım ve bugünlere gelmemde belki de çok etkili olan, büyüklerimden işittiğim gördüğüm bazı söz ve davranışları hatırladım. Gözlerimi açtığımda hala yüzümde bir tebessümle buldum kendimi. Çocukken işitilen sözleri veya davranışları kaç yaşına gelirse gelsin unutamıyor insan.
Bir çocuğa edilen iltifat, yalnızca güzel söz değil; onların kendini nasıl göreceğini şekillendiren küçük bir aynadır. Bazen farkında olmadan o ayna, yalnızca başarıya, güzelliğe ya da zekâya çevrilebilir. Oysa çocukların en çok ihtiyaç duyduğu şey, görülmek ve çabasının fark edilmesidir. Anne babalar olarak zaman zaman sabırların sınandığı durumlar olabilir, ancak söz konusu evlat olunca sabır ve hoşgörü her zaman galip gelmelidir.
Çünkü insan neye odaklanırsa onu görür. Çocukların olumsuz yönlerine odaklanmaktansa güzel davranışlarına, meziyetlerine, çabalarına odaklanmak gerekir. Bunu yaparak hem anne babalar mutlu olur hem de çocukların iyi yetişmesine katkı sağlanmış olur. Unutulmamalı ki, kırıcı olmak, kötü söz söylemek ağaca çakılmış bir çivi gibidir. O çivi çıkarıldığında bile o iz orada kalır ve çıkmaz.
Güzel konuşup, güzellikler çekelim aile içinde.Yani çocuklara yapılan doğru iltifatlar bir çocuğun öz güvenini derinden etkileyerek, öz benliğini güçlü bir şekilde inşa edebilir, onun kendine olan güveninin ve başarısını besleyebilir.
Cümlenin başında kullandığım “doğru iltifat” kelimesine dönelim hemen, doğru iltifat nedir?
Doğru iltifat: Çocuğun çabasına, gayretine, sürece vurgu yapılarak, kişiliğini olumlu yönde etkileyecek söylemlerdir.
Yapılan araştırmalara göre çocukların fiziksel görünüşüne veya yeteneğine yapılan iltifat ve övgülerin çocuklarda öz güveni geliştirmekten çok, başarıyı bu özelliklerine bağlamalarına neden olmaktadır. Sonuç odaklı yapılan iltifat ve övgüler, çocuklarda “hata yapma korkusu” geliştirmektedir.
Kısaca iltifat türlerinden bahsetmek gerekirse;
1- Kişiye yönelik iltifatlar: ‘Sen … konusunda çok iyisin, sen çok zekisin, sen çok güzelsin…’ Bu şekilde yapılan iltifatlar çocukların başarı performansını düşürerek, kendini başkalarıyla kıyaslama eğilimine yönlendirebilmektedir.
2- Sürece yönelik iltifat: Çocuğun çabası, davranışı, gayreti, sürece ve çıktılarına yönelik yapılan iltifattır. ‘Çok çalıştın, çok dikkatli yaptın…’ Bu iltifat türü çocuklarda daha esnek bir zihin yapısı geliştirerek, eksiklerini görebilmelerini desteklemektedir. Yani çaba ve sürece yönelik yapılan iltifatlar, çocuğun hem öz güvenini hem de dayanıklılığını güçlendirmektedir.
Maclellan, E. (2005). Akademik Başarı: Öğrencileri Motive Etmede Övgünün Rolü. Yükseköğretimde Aktif Öğrenme, 6(3), 194-206.
Bayat, M. (2011). Küçük Çocuklarla Övgü Kullanımına İlişkin Konuların Açıklığa Kavuşturulması. Özel Eğitimde Konular, 31(2), 121-128.
Yapılan araştırmalarda çocuklara karşı cesaretlendirici yöntemler kullanmak, kendini iyi hissettirerek, azmini desteklemektedir. Azim ve çalışkanlık konusunda iltifat alan çocukların ileriki hayatlarında daha çalışkan oldukları gözlenmiştir.
Yine yapılan bazı çalışmalar, çocuklarda iltifat ve övgünün davranışa, çabaya yani sürece odaklı olması, çocukların doğru motive olmaları açısından önemli olduğunu gösteriyor. Yeteneklere bağlı övgülerin ise çocukların başarılarını yeteneğe bağlamaları gibi olumsuz sonuçları olabileceğini gösteriyor. O nedenle iltifat etmek çok ince bir yaklaşımı gerektiren önemli bir eylemdir.
Unutmayalım!
Ebeveynler, eğitimciler! Doğru iltifatlar olumlu pekiştireçler olarak kullanılırsa, çocukların gelişimlerini destekleyerek, öz güvenli ve zorluklarla mücadele edebilen bireyler olmaları sağlanır.
İltifat etmek, çocuklar kadar iltifat eden kişiye de olumlu etkileri olan sihirli bir değnek gibi adeta… Çocuklarınızla iletişim kurmanın en güzel yolu. Çünkü iltifat etmek, karşıdaki kişiyi sevmeye ve övülmeye değer olarak görüp, ona göre davranmaya yönelttiği için karşılıklı alma verme dengesini kurarak, sağlıklı ilişkileri desteklemektedir.
Sevgili ebeveynler, İnsan kulaktan beslenir, kulaktan zehirlenir düsturuyla, evlatlarımızın kulağından kalplerine giden yollara güzel sözlerle ve övgülerle örülmüş iltifat tuğlaları dizmeye gayret edelim.
En güzel iltifatları hak eden kıymetli evlatlarımızı, hak ettikleri güzel sözlerle büyütebilmek dileğiyle…
HAFTANIN ÖNERİSİ: Bu hafta önce kendi çocukluğunuza bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? Sizde etki eden en güzel söylemleri bulup çıkartmak iyi gelebilir. Ve hiç zaman kaybetmeden, evlatların kalbine doğru, iltifatla ve güzel sözlerle yollar açmaya başlayalım.