İsmail Karakaş (Genel Yayın Yönetmeni)
Köşe Yazarı
İsmail Karakaş (Genel Yayın Yönetmeni)
 

Ahmiçi Köyü Katliamı ve Türkiye’deki Orman Yangınları

Hırvat Ustaşa Teröristlerinin şifresi “48 Saat Kül ve Duman”   Bosna Hersek, Balkanların incisi olarak bilinse de 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaşın izleri hâlâ hafızalarda canlılığını koruyor. Bu dönemde gerçekleşen Ahmiçi Katliamı, insanlık tarihinin kara sayfalarından biri olarak kayıtlara geçti. 16 Nisan 1993’te Vitez şehri yakınındaki Ahmiçi Köyü’ne Hırvat Savunma Konseyi’ne bağlı birlikler tarafından yapılan saldırı, önceden planlanmış bir vahşet örneğiydi. Sabah namazının ardından “48 Saat Kül ve Duman” şifresiyle harekete geçen Hırvat askerleri, 43’ü kadın ve çocuk olmak üzere toplam 116 Boşnak sivili katletti. Katliamda en küçük kurban 3 aylık Naser Sejo, en yaşlı kurban ise 80 yaşındaki Mustafa Aziz idi.   Halkın camiye yardım yapılacağı düşüncesiyle toplanması sağlandı; Hırvat askerleri Boşnak kıyafetleri giyerek halkı kandırdı. Camide bir araya gelen kadınlar, çocuklar ve yaşlılar hedef alınarak acımasızca katledildiler. Bu olay, sadece bir köyü değil, tüm insanlığı derinden etkileyen bir trajedi olarak hafızalara kazındı. Birleşmiş milletler askerleri 4 km yakındaydı katledilen halkın feryatlarını duymadı olay bittikten sonra yanmış cesetleri toplamaya geldi ve yine şaşırtmadı.     Türkiye’deki Orman Yangınları Üzerine Son yıllarda Türkiye genelinde artış gösteren orman yangınları, kamuoyunda çeşitli şüpheleri beraberinde getirmektedir. Özellikle Ege Bölgesi'nde geçmişte Yunanistan kaynaklı provokasyonlarla ilişkilendirilen yangınlar, bu yıl farklı bölgelerde yoğun bir şekilde tekrar etmektedir. Bazı çevrelerce dile getirilen görüşlere göre bu yangınlar, Türkiye’ye karşı yürütülen gizli savaşın bir parçası olabilir. Yangınların stratejik bölgelerde çıkması, sosyal ve ekonomik dokulara zarar vermesi sabotaj ihtimalini gündeme taşımaktadır.   Türkiye'nin can damarlarına yönelik çeşitli eylemler zinciriyle karşı karşıya olduğu düşünülüyor. Bu sebeple devletin ve milletin teyakkuz halinde olması gerektiği ifade ediliyor. Toplum olarak daha büyük kayıpların yaşanmaması adına proaktif adımlar atılması ve stratejik önlemlerin alınması önem taşımaktadır.   Sen unutsanda düşman senin kim olduğunu unutmuyor.
Ekleme Tarihi: 21 Temmuz 2025 -Pazartesi
İsmail Karakaş (Genel Yayın Yönetmeni)

Ahmiçi Köyü Katliamı ve Türkiye’deki Orman Yangınları

Hırvat Ustaşa Teröristlerinin şifresi
“48 Saat Kül ve Duman”
 
Bosna Hersek, Balkanların incisi olarak bilinse de 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaşın izleri hâlâ hafızalarda canlılığını koruyor.
Bu dönemde gerçekleşen Ahmiçi Katliamı, insanlık tarihinin kara sayfalarından biri olarak kayıtlara geçti.
16 Nisan 1993’te Vitez şehri yakınındaki Ahmiçi Köyü’ne Hırvat Savunma Konseyi’ne bağlı birlikler tarafından yapılan saldırı, önceden planlanmış bir vahşet örneğiydi. Sabah namazının ardından “48 Saat Kül ve Duman” şifresiyle harekete geçen Hırvat askerleri, 43’ü kadın ve çocuk olmak üzere toplam 116 Boşnak sivili katletti. Katliamda en küçük kurban 3 aylık Naser Sejo, en yaşlı kurban ise 80 yaşındaki Mustafa Aziz idi.
 
Halkın camiye yardım yapılacağı düşüncesiyle toplanması sağlandı; Hırvat askerleri Boşnak kıyafetleri giyerek halkı kandırdı.
Camide bir araya gelen kadınlar, çocuklar ve yaşlılar hedef alınarak acımasızca katledildiler. Bu olay, sadece bir köyü değil, tüm insanlığı derinden etkileyen bir trajedi olarak hafızalara kazındı.
Birleşmiş milletler askerleri 4 km yakındaydı katledilen halkın feryatlarını duymadı olay bittikten sonra yanmış cesetleri toplamaya geldi ve yine şaşırtmadı.
 
 
Türkiye’deki Orman Yangınları Üzerine
Son yıllarda Türkiye genelinde artış gösteren orman yangınları, kamuoyunda çeşitli şüpheleri beraberinde getirmektedir.
Özellikle Ege Bölgesi'nde geçmişte Yunanistan kaynaklı provokasyonlarla ilişkilendirilen yangınlar, bu yıl farklı bölgelerde yoğun bir şekilde tekrar etmektedir.
Bazı çevrelerce dile getirilen görüşlere göre bu yangınlar, Türkiye’ye karşı yürütülen gizli savaşın bir parçası olabilir.
Yangınların stratejik bölgelerde çıkması, sosyal ve ekonomik dokulara zarar vermesi sabotaj ihtimalini gündeme taşımaktadır.
 
Türkiye'nin can damarlarına yönelik çeşitli eylemler zinciriyle karşı karşıya olduğu düşünülüyor. Bu sebeple devletin ve milletin teyakkuz halinde olması gerektiği ifade ediliyor. Toplum olarak daha büyük kayıpların yaşanmaması adına proaktif adımlar atılması ve stratejik önlemlerin alınması önem taşımaktadır.
 
Sen unutsanda düşman senin kim olduğunu unutmuyor.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.