
1971 yılında Trabzon’da doğan ve Gümüşhaneli bir aileye mensup olan İbrahim Gökçe, henüz bebekken ailesiyle birlikte Birleşik Krallık’a göç etti.
Kendini; “Doğma büyüme İngiltereli” olarak tanımlasa da köklerine olan bağlılığını hiçbir zaman kaybetmedi
Babası, İngiltere’ye göç eden ilk Türklerden biri olarak Leicester’da bir restoran açtı.
İbrahim Gökçe, küçük yaşlardan itibaren ailesine destek vermek amacıyla babasının yanında çalışmaya başladı.
Eğitim hayatını sürdürürken bir yandan da çalışma yaşamına devam eden Gökçe, kolej yıllarında nişanlandı ve genç yaşta evlendi.
Babasının iş yerini devraldıktan sonra girişimcilik ruhuyla hareket ederek iki ortağıyla birlikte franchise sistemi üzerinden gayrimenkul sektörüne adım attı.
Gayrimenkulün yanı sıra kebap ve pizza işletmeciliğiyle de uğraşan Gökçe, bu alanlarda 30 yılı aşkın tecrübesiyle başarılı bir kariyer sürdürmektedir.
Toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket eden Gökçe, yaklaşık otuz yıldır çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içindedir.
20’li yaşlarında, Türkçesinin yetersiz olduğunu fark ederek, İngiltere'de doğup büyüyen Türk çocuklarının anadilini öğrenmesi ve kültürel bağlarını koruyabilmesi için çalışmalar başlattı.
Bu amaç doğrultusunda Türkçe eğitimin yaygınlaştırılması, Türk okullarının açılması ve güçlendirilmesi için büyük emek harcadı.
2006–2007 yıllarında, eşi ve dört çocuğu bir yıl boyunca Türkiye’de kalarak çocukların eğitimlerine ülke kültürünü içselleştirerek devam etmelerini sağladı.
Bu dönem, Gökçe ailesinin çocukları için hem kişisel hem de kültürel gelişimin derinleştiği bir süreç oldu.
İbrahim Gökçe, Türk dernekleri, okulları ve Diyanet İşleri Başkanlığı’yla gönüllü çalışmalara katıldı.
2018 yılında kurulan Leicester Türk Eğitim Derneği’nin kurucu başkanı olarak önemli bir görev üstlendi.
Derneğin bugün onursal başkanlığını sürdüren Gökçe, Türk dilini ve kültürünü yaşatma konusundaki kararlılığını yeni nesillere de aktarmaya devam ediyor.
Gençlere Tavsiyesi
İbrahim Gökçe’nin yaşamı boyunca benimsediği temel değerler, gençlere de yol göstermektedir:
“Köklerini ve kültürünü asla unutmamak,
Eğitimle kendini sürekli geliştirmek,
Toplumun geleceğini inşa eden en güçlü araçların okullar olduğunu bilerek hareket etmek…”