Mehmet Emin Aydınbaş 1 Ocak 1951 yılında Mersin’de doğdu. Kuvayı Milliye İlk Okulu/Mersin (1961), Sarıyer Orta Okulu/İstanbul (1964), Tevfik Sırrı Gür Lisesi/ Mersin (1969), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde (1969-1970) eğitimlerini tamamladı.
Anarşi olayları nedeniyle bir yıl sonra İTU Makine Fakültesine geçti. (Mezuniyet 1976)
Karayolları Genel Müdürlüğünde Şantiye Mühendisi olarak görev yaptı (1976-1979).
Bu sırada İÜ: İşletme Fakültesi İşletme ihtisası Enstitüsünde lisansüstü eğitimini tamamladı.
Deniz Yedek Subay olarak Vatani görevini tamamladı (1979-1980).
1980 yılında Aytunç Makine Limited Şirketi’ni kurarak Serbest İş hayatına atıldı.
1984 yılında evlendi.
Bir taraftan iş hayatına devam ederken 1989 Yılında Refah Partisine kaydolarak siyasete atıldı.
Mehmet Emin Aydınbaş, 1989 Mahalli Seçimlerinde R.P den Mersin Belediye Başkan adayı oldu.
1991 Genel seçimlerinde R.P Mersin Milletvekili listesinden Milletvekili adayı oldu.
Refah Partisinde 1992-1996 yıllarında Mersin Merkez İlçe Başkanlığı, 1997-1995 yılları arasında R.P. Mersin İl Başkanı olarak görev yaptı.
25 Aralık 1995 Genel Seçimlerinde R.P. Mersin Listesinden 2. sıradan Milletvekili seçilerek TBMM’de görev yaptı.
TBMM’de RP Grup yönetim kurulu üyeliği, Sanayi ve teknoloji Komisyonu Üyeliği. İnsan Hakları Komisyonu Üyeliği görevlerinde bulundu.
Milletvekilliği döneminde yaptığı icraatları bir araya toplayan iki kitap yayınladı.
RP-DYP Hükümetine karşı 28 Şubat 1997’de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısıyla başlatılan Post modern darbe sürecini doğrudan yaşayarak o döneme şahit oldu.
Anayasa Mahkemesince kapatılan RP yerine kurulan Fazilet Partisine geçti.
18 Nisan 1999’da 28 Şubat sürecinin ağır baskısı altında yapılan erken genel seçimlerde F.P. Mersin 3. sıradan girdiği seçimi kaybetti.
Bu dönemde araştırma çalışmalarına devam etti. Küresel ısınma, Çevre kirliliği ve Nükleer Enerji sorunlarını ele alan kitap yayınladı.
1999’dan sonra Ankara’da Dostluk ve Kardeşlik Plâtformu Derneği’ni (DOKAP) kurarak Uluslararası büyük felâketlerde yardım faaliyetleri organize etti.
Bu meyanda 1994’te Endonezya, Banda Açe’de meydana gelen Deprem ve Tsunami felâketi kurbanlarına yardım götürdü.
Orada Yetim kalan çocuklar için yetimhane kurdu. 5 yıl boyunca Yetimlere Türkiye’den manevî aileler bularak tüm masraflarını üstlendi.
Daha sonra Somali’deki kıtlık nedeniyle gıda ve Kurban kampanyaları organize etti.
Takip eden yıllarda Pakistan Deprem kurbanlarına Afrika’daki kıtlık çeken mazlumlara maddî ve gıda yardımı kampanyalarını yönetti.
2005 yılında 2.evliliği nedeniyle geldiği İngiltere’de yaşadığı Nottingham’da Türkiye’den gelerek burada yaşam kurmuş insanlarımızın dağınıklığını sosyal kültürel sorunlarını, yeni yetişen gençlerimizin büyük kısmının asimilasyona uğradığını gözlemledi.
Geçmişteki teşkilâtçılık, sivil toplumdaki dernekçilik tecrübelerini bu alanda harekete geçirerek topluma hizmet ve eğitim gönüllüsü arkadaşlarıyla bir insiyatif alarak Türkçe ve Din dersleri veren eğitim faaliyetlerini başlattı.
Daha sonra bu aksiyonu Nottingham Turkish Community adıyla 2016 da Charity’e dönüştürdü.
İngiltere’de araştırma ve yazı çalışmalarına devam etti.
Türkiye’deki bazı dergi ve gazetelerde haftalık makaleleri yayınlanmaya devam etti.
Hıristiyanlık üzerine yaptığı araştırmaları sonunda “Hıristiyanlıkta Tevhit Teslis Mücadelesinin Tarihi” isimli kitabını Türkiye’de yayınladı.
Hâlen Araştırma çalışmaları devam etmektedir. “Nottingham Turkish Community’de Trustee” olarak toplum hizmeti çalışmalarına devam etmektedir.
Gençlere Tavsiyeleri
“Hayata gelmek için size sorulmadı, ama bir kere geldiniz. Ve bu hayatta her şeyin bir bedeli vardır.
Çalışmanın da çalışmamanın da sorumluluk üstlenmenin de sorumluluktan kaçmanın da…
Çalışmanın ve sorumluluk almanın başlangıçtaki bedeli zor gibi görünse de sonrası başarı ve mutluluktur.
Çalışma ve sorumluktan kaçmak, haz arayışı peşinde değerli zamanlarını israf etmek, başlangıçta çekici ve caziptir, ama hayatınızın ileriki dönemlerinde bedeli size zorluk, sıkıntı, mutsuzluk olarak geri döner.
Bir de bir istikametiniz, yönünüz pusulanız olsun. Varlığınızın ve hayatınızın anlamını sorgulayın.
Bu anlamı bulun ve varlığınızı bununla anlamlandırın.
Unutmayın ki pusulası ve bir istikameti olmayan gemi hiçbir limana varamaz.”