Ocak 1972’de Aksaray’da dünyaya gözlerini açan Metin Şen, ailenin ilk çocuğu olmanın sorumluluğu ve ayrıcalığıyla, sevgiyle yoğrulmuş bir çocukluk yaşamıştır.
Eğitim hayatına Tev Mehmet Paşa İlkokulu’nda başladı, ardından İmam Hatip Lisesi ortaokul bölümüne devam etti. Ancak yabancı dillerde yaşadığı zorluklar nedeniyle eğitimine kısa bir ara vermek zorunda kaldı.
Bu süreçte Aksaray’da bir pastanede garson olarak çalışırken, hayatına yön verecek önemli bir dönüm noktası yaşadı. Birinci noterlikte çalışan Ali Bey’in yönlendirmesiyle yeniden eğitimine dönme kararı aldı ve çeşitli okulları araştırdı. Zaman kısıtlamaları nedeniyle ancak Endüstri Meslek Lisesi’nin Ağaç İşleri Bölümüne kaydolabildi. Burada eğitim sürecini başarıyla tamamladı ve okulun döner sermaye üretimlerinde aktif rol aldı.
Lise yıllarında mobilya dekorasyon alanında kendini geliştiren Metin Şen, akademik başarılarıyla öne çıktı.
Matematik, fizik ve teknik resim derslerindeki üstün başarısı ona burslu dershane eğitimi alma imkânı sundu.
1991 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Maliye Bölümüne yerleşti.
Küçük bir şehirden Büyükşehire geçiş, onun için hem heyecan verici hem de zorlayıcı bir deneyim oldu.
Ancak Levent, Serdar, Haluk, Tahir, Gürkan, Meltem, Seçil ve Taha gibi arkadaşlarının desteğiyle İzmir’de sağlam dostluklar kurarak yurt ve okul hayatına adapte oldu.
Üniversite yılları, hem akademik hem sosyal anlamda farklı bir dünya sundu. İlk dönem tüm derslerini başarıyla tamamlasa da İzmir’in büyüleyici atmosferi ikinci dönem onu akademik olarak zorladı ve birkaç dersten bütünleme sınavlarına kaldı.
Başbakanlık bursunu kaybetmesi, ekonomik anlamda yeni bir mücadele gerektiriyordu. Geriye dönüp baktığında, üniversite yıllarında bir işe girip çalışmanın veya okul dışında kendini daha fazla geliştirmenin önemini fark etti. 1996 yılında mezun olduktan sonra iş arayışına başladı.
Aksaray Vergi Dairesi’nde staj yaparak memurluk sistemini deneyimledi, ancak kendisine uygun olmadığını düşündü ve özel sektöre yönelmeye karar verdi. O dönemde Aksaray’daki gurbetçilerin yaşam tarzı ona ilham verdi ve yurtdışına gitme fikri aklında şekillendi.
İngiltere’de yaşayan Ramazan ve Mustafa Abi’nin yardımlarıyla Salisbury’de bir İngilizce kursuna kayıt yaptırdı ve vize süreci başladı.Vize almak zor olsa da, İzmir’deki arkadaşlarının desteğiyle başvuruyu tamamladı ve 9 Eylül 1996’da İngiltere’ye ilk yolculuğunu gerçekleştirdi.
Havaalanında yaşadığı sıkı pasaport kontrolü ona uluslararası seyahatin farklı kurallarını öğretti, ancak kendini ikna edici bir şekilde ifade ederek giriş izni aldı.
İngiltere’de, Ramazan Abi’nin evinde kalarak yeni bir yaşam düzenine alışmaya başladı. İlk günleri boyunca Mustafa Abi ve Memiş’in dükkânında zaman geçirdi. Aynı zamanda kardeşi Musa’nın desteği ona büyük güç verdi. Bu yeni başlangıç, onu hem kişisel hem profesyonel anlamda şekillendiren önemli bir dönemdi.
2005 yılı, Metin Şen’in İngiltere’deki Türk toplumu adına önemli adımlar attığı bir dönüm noktası oldu. Önceleri yalnızca dost ve akrabalar arasında yardımlaşma ve bayramlarda buluşmalarla sınırlı kalan sosyal faaliyetler, Bristol bölgesinde yaşanan bir olay sonrası daha kurumsal bir yapıya evrilme ihtiyacı doğurdu.
Türk öğrenciler ile diğer gruplar arasında çıkan bir kavga sonrası polis bir Türk temsilci aradı, ancak bölgede böyle bir muhatap bulunamadı.
Bu olay, Metin ve arkadaşları için bir dernek kurma fikrini güçlendirdi.
2005 yılında Bristol ve çevresindeki Türk toplumu ile birlikte bir dernek kuruldu ve cami etrafında örgütlenme çalışmaları başladı.
Yaşar Çubuk ve Şakir’in destekleriyle Diyanetten imam talep edildi. İlk olarak Mehmet Hoca’nın önderliğinde yapılan altyapı çalışmaları, bugün bölgedeki cami cemaatinin temelini oluşturdu.
Cami binasının satın alınması ve borçlarının ödenmesi için Salih Abi, Sinan Hoca ve Metin Şen İngiltere’nin farklı bölgelerinde bağış kampanyaları düzenledi.
Bu girişim, diğer bölgelerde de ilham kaynağı olarak yeni camilerin ve derneklerin kurulmasını sağladı.
Metin Şen, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ederek cami cemaatinden ve çevredeki insanlardan toplanan yardımlarla ihtiyaç sahiplerine destek sağladı.
En dikkat çeken yardım faaliyetlerinden biri, Suriye’deki savaşın etkileriyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan mültecilere yardım etmekti.
Özellikle ambulans ve itfaiye gibi kritik ihtiyaçları karşılamak amacıyla maddi destek sağlanması için çalışmalar yürüttü.
Toplumsal faydaya olan ilgisi sadece dernek faaliyetleriyle sınırlı kalmadı.
Street ve Glastonbury bölgesinde yerel seçimlere Liberal Demokrat Parti’den belediye meclis üyesi olarak aday oldu ve aldığı güçlü oy desteğiyle belediye meclisine girmeyi başardı.
Üç yıl boyunca yerel yönetimde aktif rol alarak yaşadığı bölgeye katkı sağladı.
Bu sürede çeşitli ödüller ve sertifikalar kazandı, ancak ona en anlamlı gelen başarılarından biri "Yılın Vatandaşı" seçilmesi oldu.